İletişim!!

darkchocolatebrownblog@gmail.com
darkchocolateblog@yahoo.com

30 Haziran 2012 Cumartesi

Selülitten kurtulmak mümkün müdür ve Cosmed Anti Selülit Losyon

Herkese merhaba,

Birkaç yazı öncesinde selülit görüntüleriyle ilgili bir yazı yazmıştım. Geçen gün de yine Ivana Sert hanımefendinin "Selülit yaşlandıkça olur" demeciyle karşılaştım. Hayır magazin sevmiyorum. Sadece eve gelen gazeteyi okurken illa ki görüyorum.

Selülit, artık birçoğumuzun bildiği üzere, cilt altındaki yağ dokusunun düzensizliğinden kaynaklanıyor.

Selülite sebep olan dış faktörleri kısaca derlersek;

Sağlıksız beslenme-Fast food beslenme, aşırı yağlı ve tuzlu tüketim, şekerli ve gazlı içecekler
Hareketsizlik
Sigara
Alkol
Su tüketiminin az olması.

Bir de müdahale edemediğimiz faktörler var;

Genetik-Annenizde, anneannenizde varsa sizde de olacaktır.
Hormonlar-Östrojen hormonu selüliti etkileyen başlıca etmenlerden biridir.

Selülitten kurtulmak mümkün müdür?
Tamamen kurtulmak mümkün değildir ne yazık ki.

Peki erkekler de neden yok?
Çünkü kadınların kas oranı erkeklere göre daha azdır. Ayrıca yine vücutlarındaki östrojen salgısı erkeklerden fazladır.

Aslında dış faktörleri yok ettiğimizde selülitten önemli ölçüde kurtulmuş oluruz. Bunu size bizzat yaşadığım için söylüyorum.

Üniversite yıllarında gayet sağlıksız beslenen biriydim. Bir insan haftada 3 gün burger king den beslenmemeli. Ya da öğlen dürüm akşam pizza yememeli.Bunlar kilomda değişiklik yapmasa bile vücudumda bir ağırlığa ve pek tabiki selülite sebep oldu.

Sigara ve alkol kullanmıyorum. Yakın zaman kadar en kötü alışkanlığım Coca Cola Zero ydu. Evde stoklamazsam rahat edemiyordum. Fakat gayet radikal bir değişiklikle tüm gazlı ve şekerli yiecekleri hayatımdan çıkardım. Zaten hareketli bir insandım.Şu anda haftada 4-5 gün yürüyorum. Merdiven görürsem çıkarım.

Aşırı su tüketen biriyim. Dışarda birşeyler yiyorsam yanında genellikle su ya da maden suyu içerim. Çantamda su olur. Gece uyanır su içerim. Günde 1 ya da iki günde 1 form çayı içiyorum. Liptonun yenileri çok güzel. Bu da ödem çözüyor.

Kahvenin selülit yaptığı da söyleniyor. Fakat kahve galonla tüketilmiyorsa günde 1 fincan türk kahvesinin ben bir zararı olacağını düşünmüyorum. Kendimde de görmedim. Onu içmeyip aklımda kalsa daha büyük zarar.

Ben sağlıklı yaşam gurusu değilim. Sadece sağlıklı beslenme alışkanlığı ve aktif bir hayat tarzı edinmenin faydalarını gördüğüm için elimden geldiğince çevremdekilere bunu anlatmaya çalışıyorum.

Aşırı tuz tüketmem. Fast food çok çok nadir yerim. Cips, jelibon, şekerleme türü şeyleri zaten sevmem. En sevdiği şey enginar ve semizotu olan biriyim. Ha bir de kayısı , kuru erik ve kuru dut. Bu noktaya haftada 3 burger king den beslenen biri olarak geldim. Yapılamaz birşey değil.

Bir de kendinize bir fırça edinmenizi tavsiye ederim. Şu büyük vücut fırçalarından. Watsonsdan aldım ben. Fiyatı 5-6 tl birşeydi.Body Shop da bmbu olanları var ama henüz kendimi bir fırçaya 30 tl vermeye ikna edemedim. Üşenmezseniz hergün ama mutlaka haftada 3-4 gün vücudunuzu kuru olarak 10 dk yukarıdan aşağıya doğru fırçalayın. Bu kan dolaşımını hızlandıracaktır. Faydasını görürsünüz mutlaka. Ve tabiki kese yapmak. Eski kadınların bir bildiği var :)

Ayrıca kahveli peelingi de tavsiye ederim.

Sonuç:
Evet selülitim var fakat birisi pür dikkat incelerse görür. Onu da takacak değilim malesef. Çok şükür artık bariz bir durum söz konusu değil. Biliyorum ki yemem içmem sapıtırsa ya da hareketsiz biri olursam tam tekmil geri dönecekler.

Selülit sadece yaşlı insanlarda olmaz. Doğum yapanlar, menopoza girenler, doğum kontrol hapı kullananlar, genetik olarak yatkınlığı olanlarda selülit olabilir.

Marilyn Monroe, Jennifer Lopez, tüm yeşilçam güzelleri hepsinden selülit vardı ve olacak. Şu andaki fotoların hepsi fotoşoplu!

Bir de kremler işe yarıyor mu?

Tek başına kremlerin işe yarayacağını düşünmüyorum. Bu zamana kadar kullandığım tek selülit kremi Cosmed'in bana gönderdiği oldu.





Bu kremin gözle görülür bir sıkılık ya da selülite etkisi yok maalesef. Ha evet bunu gözlemleyecek kadar çok aşırı bir sorun yaşamıyorum ama dediğim gibi az da olsa var olanlara etki ettiğini söyleyemeyeceğim. Nemlendirmesi güzel.


Sözün özü: Hayat iki tane çöküntüyü kafaya takmayacak kadar güzel :)

Sevgiler..




28 Haziran 2012 Perşembe

Down Under Naturals Nemlendirici Şampuan & Saç Kremi

Herkese merhaba,

Küçük bir isyan postundan sonra bugün daha neşeli bir konu hakkında yazacağım :)

Belinde olan saçlarını-ki hakikaten belimde hatta daha bile uzun-çaaaat diye çenesinin altına kadar kestiren biriyim. Sonra daha da kestirdim. Şimdiyse uzatıyorum. Neredeyse dikiş ipliği kadar kalın telli saçlara sahibim. Saçlarımı yaz kış kurutmam. Uzunken de kurutmazdım. Kolay şekil alır. Saçımın ısıya maruziyeti sene içerisinde sayılıdır bu sebepten. Dolayısıyla kolay kolay kırılmaz.Boya ya da herhangi başka bir kimyasal işlem yok. Bir de normal bir yağlanma süresi var.

Yine de kuruluktan dolayı kırılmasını önlemek istediğim ve doğal şampuan ve saç kremlerine bayıldığım için bu şampuanı denemek istedim.

Önce şampuan:

%98'i bitkilerden oluşur.Bambu ve soya proteini kompleksi içerir. Nude hacimlendirici şampuan nazikçe saçlarınızı temizlerken, saçların kaybettiği nemi ve parlaklığı geri kazandırır. Avakado, shea yağı ve papatyadan oluşan zengin bitkisel karışımı ile saçlarınızı beslerken onlara parlaklık ve esneklik kazandırır.




İçeriğinde paraben, sülfat, petrol türevleri yok. Kolay köpürüyor sülfat içermemesine rağmen. Fakat tek başına şampuanın nemlendirici özelliğini çok göremedim. Fakat yararlı yağlardan zengin olduğu için saçlarımı beslediğini düşünüyorum.



Saç kremi:

%96'sı bitkilerden oluşur. Bambu ve soya proteini kompleksi içerir. Nude Nemlendirici Saç Kremi saçlarınızı kökten uca besler ve nemlendirir.Avakado, shea yağı ve papatyadan oluşan zengin bitkisel karışımı ile saçlarınızı beslerken onlara parlaklık ve esneklik kazandırır.




Şampuanı gibi-aslında bu serisinin diğer tüm üyeleri gibi demek daha doğru-zararlı kimyasalların hiçbirini içermiyor. Kendisi benim gibi saç konusunda son derece üşengeç birine düzenli saç kremi kullandırmaya başlatmıştır. Saçları ağırlaştırmıyor. Yumuşacık yapıyor. Yağlandırmıyor.







Hem şampuanı, hem de saç kremini kimyasal içermemesinden, saçlarımı yağlandırmamasından ve güzel temizleyip nemlendirmesinden dolayı tekrar alırım. Bir de bu serinin hacimlendirici olanını denemek istiyorum. Fiyatları 18 tl civarında ikisinin de. Kampanya da oluyor genelde. Ben Watsonsdan ikinciye %50 indirim olduğu bir dönemde aldım.

Sevgiler :))



26 Haziran 2012 Salı

Güzellik nedir ve Kadın Kadının Kurdudur Yazısı

Herkese merhaba,

Sinirliyim ve burası da sinirimi paylaşmak için ideal bir zemin diye düşünüyorum. Çok uzun yazmamaya çalışacağım ama nereye gider bilmiyorum. Fakat birçok kişinin benimle aynı duyguları paylaşacağını biliyorum.

Hergün gazeteyi açtığımda bir kadının selülitli görüntülerini görmekten çok sıkıldım. Her yaz aynı şey. Kimin selüliti var kimin yok. Bir de neydi ne oldu fotoğrafları falan oluyor internet gazetelerinde.

Bu nedir ya? Bir kadının selülitinin haber olması nasıl bir mantıktır. Bu kadın doğum yapmış olabilir. Sıkıntılı günler geçirdiği için kendine bakamamış olabilir. Depresyon geçirdiği için yeme düzeni bozulmuş kilo vermiş/almış olabilir ve dolayısıyla yağ dengesi bozulmuş olabilir. Bunu çarşaf çarşaf ortada bir hata varmış gibi ifşa etmek de gazetecilik değildir. Yukarıdakilerin hiçbirini geçirmemiş olsanız da sırf östrojen hormonunu fazla salgıladığınız için selülitiniz olabilir.

Gazeteciliği geçtim bunu kadınlar zaten kendi aralarında yapıyorlar birbirlerine.

Bir süredir cildim aşırı derecede sivilcelendiği için-ki birkaç yazı öncesinde paylaşmıştım bu durumu-ten makyajı yapmıyorum. Şu günlerde çok şükür ki geçmeye başladı. Makyaj yapmamanın faydasını da gördüğümü düşünüyorum. Sevgili kuaförüm çığlıklar içinde sen yüzüne birşey kullanıyor musun dedi. Not olarak belirteyim şu an yüzümde 1 aktif sivilce ve minik lekeler var. Abartılı bir durum söz konusu değil yani. Makyaj yapsam kimsenin ruhu duymaz. Böyle birşey sorulacaksa bile usturuplu sorulur. Dayanamamış anneme de sormuş Neslihan'a ne oldu diye. Annem de şaşırmış kadın ne olmuş ki demiş.


Bundan yaklaşık bir ay kadar önce şirketimize bir makyaj eğitmeni (!) geldi. Hepimizin yüzlerini inceledi. Hepimize sağolsun bir kulp buldu. Kendisi en güzel yüzün oval yüz en güzel gözün badem göz olduğunu söyledi. Pardon? Kime göre? Böyle bir kalıp mı var? Bu arada betwinus dan Gizem ve benim gözlerimizi düşük göz olarak sınıflandırdı. Sınıfta kaldık yani :)

Bir de olumsuz yorumlar var tabi. Bana da geldi. Hatta Chanel oje ile ilgiliydi. Bir ojeye o kadar para verdiğim için aptal olduğumu söylüyordu arkadaşımız.Sanane. Senin cebinden çıkmadı değil mi? Ben o parayı kazanmak için kaç sene okudum, kaç senedir çalışıyorum, çalışırken nelerle uğraşıyorum bilmiyorsan böyle bir yorum yapamazsın. Ayrıca madem beğenmiyorsun ve saçma buluyorsun o zaman burayı okumazsın olur biter. Bugün yine başka bir blogda bir oje postu altına yapılmış bir yorum vardı: Tırnakların çok kötü nolur sürme. Bu nedir? Sanane sürer ya da sürmez. Kimseyi ilgilendirmez değil mi? Sen yunan tanrıçası olduğundan eminim muhteşem duruyordur herşey.


Eğer bir kişiye bakıp ondaki eksileri görmeye başlıyorsanız maalesef özgüveniniz eksiktir. Ne kadar güzel olursanız olun içiniz kaynadıkça bu suratınıza vuruyor maalesef. Gölgeyle dolaşıyorsunuz farkında değilsiniz. Kötü bakıyorsunuz etrafa. Ve evet kendinizi beğendirmeye çalıştığınız erkekler de bir süre sonra yemiyor bunları. 


Hiçbirimiz mükemmel değiliz. Eksiklerimiz var. Güzel taraflarımız var. Ben kendimde de diğer insanlarda da güzel olan tarafları görmeyi seçtim.Çünkü güzellik dediğimiz şeyin temelinde bu var. Herkese tavsiye ederim. Üstelik bedava...


Sevgiler,















25 Haziran 2012 Pazartesi

Profesyonel Diş Beyazlatma

Herkese merhaba,

Bugün profesyonel diş beyazlatma hakkında bir yazı yazmak istedim. Ne de olsa güzel bir gülüş bakımlı olmanın bir parçası.

1-1,5 sene kadar önce dişlerimi profesyonel olarak -diş hekiminin muayenehanesinde-beyazlattım.

Öncelikle diş yapımdan bahsetmek istiyorum. Dişlerim sarı değildi. Sadece ben daha da beyaz olmasını istiyordum. Sigara kullanmıyorum. Tek kötü alışkanlığım çay ve kahve.

Doktorum bana bu işlemi yaptırdıktan sonra en azından birkaç gün çay, kahve, kola, kırmızı şarap gibi dişlerde leke oluşturabilecek şeylerden uzak durmamı söyledi. Toplamda 2 seans gittim. Her seans yaklaşık 30 dk sürdü. Kişinin dişlerinin rengine göre daha fazla da sürebiliyor.

Operasyon:

Operasyon öncesinde ağzınıza ilacı dilinizden ve yanaklarınızdan uzak tutacak, aynı zamanda sürekli açık kalmasını sağlayacak bir kafes konuluyor. Sonrasında bütün dişleriniz üzerine beyazlatıcı sürülüyor. Daha sonrasında ışığın karşısında 30 dk beliyorsunuz.

Acı verici birşey mi? Hem evet hem hayır. Öncelikle ağza konulan kafes bir miktar ağzını acıtıyor. 30 dk boyunca da zorluyor açıkçası. Beyazlatmada kullanılan ilaç ise diş minesine nüfuz ettiği için işlem sırasında bir miktar sızlıyor. Ufak kanamalar da olabiliyor.

Bu şekilde 2 operasyon geçirdiğim. Aralarında 3 gün vardı.

Operasyon sonrasında söylemem gereken en önemli şey dişlerde hassasiyet yarattığı. Eğer zaten hassas dişleriniz varsa bu size olmaz. Dişlerim o kadar sızladı ki başım ağrımaya başladı. Normalde hassasiyet problemim yoktu. Garip bir his oluşuyor sanki dişleriniz her an kırılacakmış gibi :)

Kendi önce ve sonra fotoğraflarım yok fakat internette arattığımda diş rengime ve sonrasına neredeyse birebir benzeyen bir fotoğraf buldum.


Sonuç: Değdi mi? Evet daha parlak ve temiz duran dişlerim oldu. Fakat bu durum kalıcı değil. Dişlerinizi ne kadar fırçalarsanız fırçalayın bir şekilde dişler lekelenmeye devam ediyor. Bunu önlemek için6-8 ayda bir ya da senede bir bu temizliği tekrarlayabiliyorsunuz. Masraflı birşey. Fiyatlar çok farkediyor doktordan doktora. Ben 700 tl civarı ödemiştim.

Diş sağlığı ve beyazlığı demişken burada bir diş macunundan bahsetmek istiyorum.
Arm&Hammer Advanced Whitening diş macunu benim eczanede görüp-whitening yazması yeterli:)-denemek için aldığım ve çok severek kullandığım bir ürün oldu. İçerisinde karbonat var. Sevgili babaannem küçükken arada bana karbonatla diş fırçalatırdı. Ne varsa eskilerde var :)

Dişlerinizi ferahlatıyor ve daha temiz duruyor. Uzun vadede bir miktar beyazlatıyor da. Tek sorunu 14 tl lik fiyatı.


Sevgiler :)


23 Haziran 2012 Cumartesi

Mac Patina & Mac Satin Taupe

Herkese merhaba,

Ben far sürmezdim. Hevesimi kırmışlardı. Neymiş efendim benim göz kapaklarım çok küçükmüş, katlıymış, yok yağlıymış. Sizin göz kapağınız yok dediler yaaa. Hadi ordan.

Bal gibi de far sürüyorum. Bunlar da favorilerimden ikisi. Daha önce bir aylık favoriler yazısında bahsetmiştim patina dan. Biraz daha detaylı yazayım istedim.


Patina ve Satin Taupe Mac'in frost yapılı farlarından. Pigmentasyonları ve kalıcılıkları oldukça iyi. 


Patina bronz-altın bir renge sahipken. Satin Taupe kahvemsi-morumsu bir renk. Yaz kış kullanılabilecek ve herkese yakışabilecek renkler. 




Soldaki Patina, sağdaki Satin Taupe




Patina

Patina


Satin Taupe

 Satin Taupe


Soldaki Patina, Sağdaki Satin Taupe


Alttaki Satin Taupe, Üstteki Patina

Bu iki farı da çok severek kullanıyorum. Ne zaman biter bilmiyorum ama bitince tekrar alacağım. Eğer doğal tonlarda makyaj yapıyorsanız ve yaz, kış, gece, gündüz farketmeksizin kullanabileceğiniz renkler arıyorsanız bu ikisinden memnun kalacaksınızdır.

Sevgiler :)


21 Haziran 2012 Perşembe

Lush Sultana of Soap-Sabunların Sultanı!!

Evet bugün karşınızda sabunların sultanı var. Sadece ismi değil, benim için kendi de öyle..

Nedenine gelirsek..
Hayatımda bu kadar yumuşak bir sabun kullanmamıştım. Zaten sabunu daha mağazada elinize aldığınızda yumuşaklığını hissediyorsunuz. Elinizde erimeye başlıyor. Bu sabun yağdan zengin çünkü.

Ayrıca tek kelimeyle muhteşem kokuyor. Kokusunu alt notası üst notası diye anlatamam fakat şunu söyleyebilirim ki temiz bir kokusu var. Bebek teni gibi neredeyse :) Duştan sonra bütün banyo kokuyor. Tende de kalıcı. (Yine de burada kokuların kalıcılığının kişinin teninden tenine far ettiğini göz önünde bulundurmak da fayda var.)



Duştan sonra vücut losyonu sürmesem olur. O derece nemlendirici benim için. Kremsi bir köpüğü var.

Lush sitesinde bu sabunu şöyle tarif etmiş

İtalyan Nugat çikolatası görünümünde, kuru kayısı ve frenk üzümlü olduğunuda düşünürsek bu yumuşatıcı, besleyici, sabunu yeme hissi uyandırabilir. Aman dikkat. Ayrıca antidepresan bergamut ve antiseptik, kan dolaşımını hızlandırıcı, yaraları, küçük çizgileri, kırışıklıkları iyileştirici, çatlak, kuru ve olgun ciltler için ideal özellikte olibanum içerir.




Evet içerisinde gerçekten kayısılar ve üzümler var. Bu sabunun tek kötü yanı içindeki meyvelerin fökülüp küvetinizi tıkaması olabilir. Onun dışında bir denemenizi tavsiye ederim. 100 gr 13 tl


İçindekiler:


Sodium Palm Kernelate, Water (Aqua), Propylene Glycol, Perfume, Dried Apricots (Prunus armeniaca), Dried Currants (Ribes rubrum), Titanium Dioxide, Dried Cranberries (Vaccinium macrocarpon), Olibanum Oil (Boswellia carterii), Bergamot Oil (Citrus bergamia), Sodium Chloride, Glycerine, EDTA, Tetrasodium Editronate. 




Not: Burada bahsettiğim honey i washed the kids ile karılaştırmam gerekirse bu son nemlendirme açısından çok daha başarılı ve kokusu daha kalıcı. İkisini de seviyorum ama sanırım sultana benim için biraz daha önde:)

Sevgiler :))



19 Haziran 2012 Salı

L'oreal Rouge Caresse #04 Rose Mademoiselle

Herkese merhaba,

L'oreal Rouge Caresse ler birçok blogda çoktan konuşulmaya başladı. Şu an ben de iki rengi var. 3 tane de aklımda :) Bakalım dayanamayıp ne zaman alacağım.


Rose Mademoiselle rengi sarımsı canlı bir pembe.Bu havalarda makyajınızı canlandıracak güzel bir renk.  Bu aralar pembe rujlara sardım nedendir bilmiyorum. Hayırlısı.

Rujların yapısı gerçekten çok iyi. Balm kıvamında fakat pigmentasyonu oldukça fazla. Bu kadar yumuşak yapılı olmalarına rağmen kalıcılıkları da hiç fena değil. Sabah sürsem öğlene kadar kalıyor.

Kokusu yok. Tadı yok. Dolayısıyla benim için baş ağrısı yok demek bu.

Gelsin fotolar






Edit : Bu rujlarla ilgili tek söyleyebileceğim olumsuz konu fiyatları. 35 tl gibi bir fiyatı var. %25 indirimlerde biraz daha mantıklı seviyelere geliyor. Fakat malesef güzel ülkemizde drugstore markalar çok pahalı.

17 Haziran 2012 Pazar

Mavala Double Lash Kirpik Serumu

Mutlu pazarlar :)

Dün kaşlar dedim bugün de kirpikler olsun konu.

Mavala double lash benim bir süre önce kullandığım ve bitirdiğim bir ürün. Şu aralar piyasada ucuzundan pahalısına kaş kirpik ürünleri almış başını gidiyor. Mavala'nın bu serumu da oldukça merak edilen bir ürün çünkü nispeten ucuz. 45 tl civarı bir fiyatı var.

Ürüne gelirsek. Vaadleri arasında kirpikleri uzatmak, kalınlaştırmak ve güçlendirmek var ki başka da birşey kalmadı zaten. Ben bir kaş kirpik insanıyım. Kaşlarım da kirpiklerim de gür, uzun ve ten rengime göre oldukça kalın. Fazla rimel sürdüğüm için kirpiklerimi biraz daha güçlendirsin ve uzatıyorsa biraz daha uzatsın diye aldığım bir üründü.




Kirpikleri bir miktar güçlendiriyor evet. Yani farkı az da olsa görebiliyorsunuz. Bir miktar uzattığı da doğru. Çok çok az uzatıyor fakat kalınlaştırmıyor kirpikleri.

Bu serumu sabah akşam oldukça düzenli kullandım. 2 ay kadar gitti sanırım. Fakat kullanmayı bıraktığınız anda eskiye dönüyorsunuz. Bir kalıcılık söz konusu değil. Biraz kirpik bazı gibi birşey. Çift taraflı rimeller ya da kirpik bazları rimelin etkisinden korur ve fiber yapılar sayesinde uzatırsa kirpikleri bu da öyle bir işe yarıyor.

Bu ürün yerine bitkisel yağlardan yararlanırsanız daha etkili bir sonuç alabilirsiniz.

Sevgiler :))

16 Haziran 2012 Cumartesi

Laura Mercier Kaş Kalemi ve Kaş Sorunsalı

Herkese merhaba :)

Bugün benim uzun süre önce aldığım Laura Mercier kaş kalemi hakkında yazacağım. Biraz da kaş sorunsalından :)

Bendeki rengi blonde. Fair blonde, brunette gibi daha açık ve koyu renkleri de mevcut. (Aralarda başka renklerde var bunlar benim baktığım renkler)

Blonde. Kumrallara gidecek bir ton. Çünkü kaş ürünlerinde kalem ya da pudra ne kadar açık renk durursa dursun uygulandığında olduğundan birkaç ton koyu durabiliyor. Blonde için külü sarı diyebilirim. İçinde grimsi bir taraf da var.

Fotoğraf makinem kendisini camdan aşağı atmam için elinden geleni yapıyor. İstediğim netlikte değil ama yine de paylaşacağım.








Bu kalemin yapısını beğeniyorum. Sert bir yapısı var ama rengini oldukça iyi veriyor. Oldukça kalıcı. Fakat tavsiye etmiyorum. Neden diyecek olursanız çok pahalı. Tam fiyatını bilmesem de 60-70 tl civarındadır diye düşünüyorum. Bu fiyata çok daha uygun fiyatlı ürünler vardır. Fakat yine de almak isterseniz pişman olmazsınız Laura Mercier'den.

Gelelim kaş sorunsalına..

Benim kaşlarım kalın ve gür. Bu halinden de oldukça memnunum. Aralarda dökülen falan oluyorsa bu kalemle ya da elimdeki mat farlardan biriyle dolduruyorum.


Her zaman kalın kaş diyelerdenim. Çünkü gereğinden ince alınmış kaşlar kişiyi yaşlı gösteriyor. Youtube da sevdiğim makyaj artistlerinden Wayne Goss ya da gossmakeupartist ince kaşlarla ilgili şu örneği vermişti: "Çizgi filmlerde cadılar ya da kötü karakterler hep ince ve köşeli kaşlara sahiptir, prensesler de çoğunlukla kalın kaşlı olurlar."

Hemen bir görselle destekleyelim :

Sevgili kötümüz: Cruella De Vil

Ve bir Brooke Shields olmasa da Pamuk Prenses.



 Özellikle gencecik kızların canım kaşlarını ip gibi aldırmaları beni delirtiyor maalesef.


Bir de kaşlarımı aldırmıyorum. Buradan bakımsız olduğum çıkmasın. Değilim. Sadece kaşlarımın bu halini alınmış halinden çok daha fazla beğeniyorum. Hiç aldırmadım mı kaşlarımı. Aldırdım fakat sonra orjinal haline döndürdüm. Bu halini beğenenler olduğu gibi son zamanlarda tek tük de olsa-başta sevgili kuzenim :)- ya aldırsana kaşlarını, düğünde de aldırmayacak mısın şeklinde serzenişlerde bulunanlar da var. Şimdilik aldırmayı düşünmüyorum.

Sevgiler :))

13 Haziran 2012 Çarşamba

Biraz Aksesuar & Biraz Kitap

Herkese merhaba,

Yaz geldi, yaz geldi, yaşasınnnnn!!

Klasik yaz geldi açılışımı yaptıktan sonra-evet bir süre daha yapabilirim bunu çünkü ben bir yaz insanıyım :)-minik bir alışveriş postuyla karşınıdayım.

Bu sefer aldıklarım kozmetik değil. Kitap ve aksesuar. Bir de dolaylı site tanıtımı.

Sevgili arkadaşım, betwin us güzellerinden Gizem'de görüp beğendiğim-ki kendisinin harika bir tarzı var :)- bilekliğim karşınızda. Duymayan kaldı mı bilmiyorum ama Mango indirime girdi. Benim hiçbir bileklik olmayan bileklerime olan birşey bulduğumda kaçırmıyorum. Bugün beraber yaptığımız mini alışveriş turunda aldım bunu. Fiyatı 13 tl.



İkinci resimde görüldüğü gibi küçük düğmemsi bir kilidi var. Lidyana.com dan aldığım bilekliğimin yanına taktım. Sevdim ikisini yanyana :)

Diğer alışverişim kitap kurtları için. Bilmem biliyor musunuz ama yeni bir site açıldı.Evekitap.com. Çok çeşitli fırsatlar bulabilirsiniz sitede. Kitap okumayı seviyorsanız mutlaka göz atın derim. 50 tl üzeri kargo bedava. Dün öğlen verdiğim sipariş bu sabah elimdeydi. Çok memnun kaldım. Kesinlikle bir daha alışveriş yapacağım.



Sevgiler :))

Kapanış : Yaz geldi, günler uzadı, karpuzlar tatlandı yaşasınnnn!!!

12 Haziran 2012 Salı

Buket'in Hediyeleri

Herkese merhaba,

Sevgili Buket blogunun 2. yaşını kutlamak için çok güzel hediyeler veriyor.
Katılmak için tık tık

11 Haziran 2012 Pazartesi

Bioderma Sensibio Eye Contour Gel

Herkese merhaba,
bugünün konusu Bioderma göz kremi. Ben bu göz kremini çok blogda okudum. Kullanıcıların çoğu memnun kalmış.

Ne diyor kutusunda derseniz...

"Hassas ve tolerans seviyesi düşük ciltler için şişlik önlemeye, yatıştırmaya ve nemlendirmeye yönelik göz çevresi bakım kremi"



İçeriği oldukça temiz diyebiliriz. Alkol, parfüm, paraben içermiyor. Benim gözlerimde şişlik yok. Sadece etkin nemlendirme istiyor. Bu kremde bunu gayet güzel gerçekleştiriyor. Nemlendirme açısından çok memnun kaldım.
Kesinlikle nemlendirme arayanlara tavsiye ederim.Fakat anti-aging isteyen birini tatmin etmeyecektir.

15 ml. Fiyatı 55-60 tl aralığında. İnternet eczanelerinde kampanyalı fiyatlarına rastlayabilirsiniz.

Sevgiler :)


8 Haziran 2012 Cuma

Kitoko Oil Treatment Saç Bakım Yağı

Herkese merhaba,

Kitoko oil treatment saç bakım yağı bana lila kutudan ya da vanilya kutudan gelmişti. İşime yarayan ve oldukça sevdiğim bir ürün oldu.

Kendisi şu şekilde anlatılmış :


Kitoko Bakım Yağı Afrika Karite ağacından elde edilen Karite Yağı, Argan Yağı, A ve E vitaminlerinin özgün bir karışımını içerir ve doğal UV filtresine sahiptir.
Bütün saç tipleri için ideal olan bu hafif yağ özellikle kuru ve yıpranmış saçlar için çok yararlıdır.
 
  • Yoğun birşekilde saçı besler, yumuşatır ve güç kazandırır.
  • Parlaklığını ve nem dengesini geri kazandırır.
  • Dalgalı ve zor taranan saçları yumuşatır.
  • Yağ hissi bırakmaz saç tarafından kolaylıkla emilir.
  • Omega yağları antioksidanlar, A ve E vitaminleriyle zenginleştirilmiştir.
  • Doğal UV koruması ile kurutması süresini belirgin bir biçimde azaltır.




Saçı besliyor. Yumuşatıyor. Özellikle kuru saç uçlarından şikayetçeysiniz ve/veya saçlarınızda matlık varsa memnun kalacağınızı düşünüyorum. Ben  zaten içinde argan yağı olan herşeye bayılıyorum.

Bu yağı emilme hızı açısından Nuxe kuru yağa benzettim. Fakat saçlarda Nuxe'dan çok daha başarılı. Çok çok hızlı emiliyor. 

Kullanım olarak da nemli ya da kuru saça elimde  ısıttığım birkaç damla yağı yağı eşit şekilde uyguluyorum.
Bendeki 10 ml lik boyu. Bir de 100 ml lik olanı var. 10 ml 20 tl. 100 ml lik olanı ise 70 tl. Bu yağ ne kadar zamandır ben de bilmiyorum ve düzenli kullanıyorum. Omuzlarımdan biraz daha uzun saçlarım var ve şu ana kadar daha yarısı bitmedi. 100 mllik boyunu alsam ne kadar gider bilmiyorum. Fakat bittikçe alabileceğim bir ürün olduğunu içim rahat söyleyebilirim.

Sevgiler :)


7 Haziran 2012 Perşembe

Zizigo alışverişim ve kuru kafalı ayakkabılarım

Herkese merhaba
yaz geldi, yaz geldi, yaz geldiiiiiiii
en sevdiğim ay mayıs, en sevdiğim mevsim de bahar-yaz diyebiliriz.

Kısa ve neşeli bir girişten sonra yakın zamanda aldığım ayakkabılarımdan bir de Zizigo'dan bahsetmek istiyorum.

Zizigo bir ayakkabı sitesi. Hem kadın hem erkek için yüzlerce çeşit ayakkabı var. Herkesin hem bütçesine hem de zevkine ygun birşeyler bulabileceğini düşünüyorum. Oldukça hızlı bir gönderimleri var. İki gün içerisinde ayakkabılarım elimdeydi. Ücretsiz kargo olmasını ayrıca güzel. Bir de çeşitli kampanyalar oluyor. Mesela şu an bonus card kullanıcılarına %20 indirim var.

Bu aralar kuru kafalı ürünleri seviyorum :) Bu Elle ayakkabılar hem kuru kafalı, hem de çok güzel bir taba renge sahip. Deri. İnanılmaz hafifler. Yok gibi birşey. Bunları aldığımda avealılar için %30 indirim yapmışlardı. Oldukça uygun bir fiyata geldi. 70 tl civarı birşey.

Siteye kesinlikle uğramanızı tavsiye ederim  :))



Sevgiler :))


3 Haziran 2012 Pazar

Mini alışveriş ve bitenler :)

Mutlu pazarlar :)

Dün bir miktar alıveriş yaptım. Aslında kendimi tuttum daha fazlasını yapmamak için. Bir ara elimde 3 tane L'oreal Caresse ruj vardı ama bir süre daha makyaj malzemesi almayacağım. İnşallah yani. Çünkü 3 renk de aklımdan çıkmıyor.Sağ tarafımdaki pembe tüllü sihirli değnekli hafif sarışın Neslihan sürekli "bunlar kaçmıyor her zaman alabilirsin" derken, sol tarafımdaki kırmızılar içindeki Neslihan çatal kuyruğunu bir sağa bir sola savururken "al gitsin ne olacak, bütün hafta mesaideydin, hem şu an %25 indirim var, yüzüne makyaj da yapmıyorsun bari ruj sür" diyor. Kırmızılar içinde çok cazip duruyor.

Neyse...



Down Under Natural's Nude nemlendirici şampuan ve saç kremi- Tamamen ihtiyaçtan. Daha önce Live Clean şampuanı çok beğenmiştim. Yine aynı firmanın getirdiği benzer bir seri olan bu şampuanı denemek istedim. Kullandıkça yorumlarımı yazacağım. Bu seri şu anda Watsons's mağazalarında ikinci ürüne %50 indirim kampanyasında.

Parmex Aseton ve Rimmel Green with Envy oje- Oje makyaj malzemesi sayılmaz değil mi? Renge bayıldım tek kelimeyle. Başka bir post da uzun uzun yazarım :)

Biten ürünlerime gelirsek..



Body Shop Earth Lovers Fig & Rosemary Duş Jeli- Bu seriyi seviyorum.İçeriği güzel, kokuları güzel. Kampanyası olsa da yine alsam.

L'occitane Bademli Duş Yağı-Bu duş jeli ile duş yağı arasında bir yerde. Muhteşem kokuyor.Bütün gün koklayabilirim. Fakat henüz kendimi bir duş jelinin 500 ml ine 82 tl vermeye ikna edemedim. Yakında inşallah :)

Bobbi Brown Concealer- Uzun süredir beraberdik fakat kendisi tükendi. Yenisini bir ara alacağım. Şu aralar göz altlarıma hiçbir şey sürmüyorum. Böyle de gayet iyiymiş aslında. Çok nadir özel bir yere giderken göz pınarlarıma doğru çok hafif concealer uyguluyorum o kadar.

Watsons Pamuk-Bu pamuğa alternatif başka bir pamuk daha buldum ama pamuk işte çok da düşünmemek lazım :)


Bioderma Sensibio H20- Burada bitirdiğim Sensibioları görenler bu kız bunları içiyor mu acaba diye düşünebilir. Bu bitti yeni 500 ml lik açıldı. Bir 500 ml yedek var. Bir 100 ml lik 2 de 20 ml lik seyahat boyu var. Sanırım tedavi görmem gerekiyor.

L'oreal Lash Architect 4D Black Lacquer- Kısaca zamk aslında. Asfalt da diyebiliriz. Çünkü değil makyajımı temizlemek yıkansam bile gözümden çıkmıyor. Postunda yazmadım sanırım ama bu rimel oldukça kuru yapılı bir rimel. Hatta ben acaba eskimiş bir ürün mü aldım diye düşündüm ama başka bloglarda da aynı şey yazılmış. Aslında işini iyi yapıyor ama çok zor çıkıyor.

Sephora Lip Attitude G05 Ruj: Bu seri çok güzel. Kremsi yapıda. Dudakları kurutmuyor.Fiyatı da uygun, hele de sephora indirimlerine denk gelirseniz. Görüldüğü gibi ruj tamamen bitti. Rengi şöyle birşey. Bir daha alabilirim.


Sevgiler :))

2 Haziran 2012 Cumartesi

Nars Ophelia

Günaydınnn,

Ben pek gloss insanı değilim. Çok azdır glosslarımın sayısı. Genelde ruj kullanan biriyim.

Amma velakin Nars Ophelia sevdiğim ve ikincisini almayı düşündüğüm glosslardan. Nars'n sitesinde bu renk için "strawberry nectar" denmiş. Hafif kırmızımsı bir pembe. Çok çok az mora da çalıyor bana göre.

Benim dudak rengimin yarım ton koyusu diyebilirim o yüzden sürdüğümde dudak rengimle bütünleşiyor. Kırmızımsı hoş bir pembe oluyor. Bazen nude olan rujları biraz krımak için de kullandığım oldu bu rengi.

Nars glosslar oldukça kalıcı. Bir gloss için 3-4 saat kalıcı olmak pek beklenen birşey değil. Biraz ağır bir yapısı var. Kokusu da çok çekici değil kabul ediyorum. Fakat buna rağmen severek kullandım bu rengi. Resimlerden de anlaşılacağı üzere bitti ve bir sonraki bitenler postunda kendisinin son pozunu göreceğiz :)

Yenisini almayı düşünüyorum. Nadir de olsa gloss sürmek istediğimde çekmecemde bulunsun.

Nars glossların fiyatı 58 tl.

Sevgiler :)