İletişim!!

darkchocolatebrownblog@gmail.com
darkchocolateblog@yahoo.com

28 Kasım 2012 Çarşamba

Maybelline Dream Lumitouch Highlighting Concealer

Merhaba,
Bugün sizlere fiyat performans açısından oldukça başarılı bir göz altı kapatıcısı tanıtacağım.

Maybelline 'in bu concealer ını bazı videolarda gördüğimden beri merak içerisindeyim. Kendisi YSL touche eclat'ya alternatif olarak gösteriliyor. Bense kapatıcı olarak daha iyi bir performans sergilediğini düşünmekteyim. Touche eclat benim için iyi ve pahalı bir aydınlatıcı maybelline e göre. Ben daha çok Clinique Airbrush Concealer a benzettim. 










Efendim hemen hemen her fani gibi hayatımı idame ettirmek için çalışmaktayım. Bu sebepten kargalar henüz kahvaltısını etmeden yollara düşen bu bünye her sabah daha mor ve yorgun göz altlarıyla uyanmakta. Gün geçtikçe concealer benim için daha önemli bir hal alıyor. Şu aralar bütçe dostu ürünler bulmaya çalışıyorum ve elimden geldiğince drugstore ürünler deniyorum. ( Hatta yakında muhteşem bir temizleyici tantacağım)



Bendeki 1 numarası. Hafif şeftalimtrak bir rengi var. (Şeftalimtrak evet bu tabiri az önce türettim.) Göz altlarını grileştirmeden kapatıyor. Fırçalı olduğu için uygulaması da oldukça pratik.




Dream lumitouch hem ucuz, hem beynim henüz uyurken göz altlarımı uyandırabiliyor, hem de aydınlatıyor. Memnun muyum. Çok. Bir daha alır mıyım? Kesinlikle. Fiyatı 20 tl civarı. İndirimde yakalamanız çok yüksek ki ben de indirimde daha ucuz bir fiyata aldım.



Sevgiler :))



24 Kasım 2012 Cumartesi

Nars Laguna.

Herkese merhaba,
Yabancı blogların içinde en sevdiklerimden biri Pink Sith. Kendisi çok fazla kullanıp artık iyice metali gözüken makyaj malzemelerini tanıtırken "pan porn" tabirini kullanıyor.
Nars Laguna da benim için öyle. Lütfen bakınız.





Gördüğünüz gibi kendisi baya bir miktar metal teşhir ediyor. Çünkü kendisini çok seviyorum.
Her ne kadar içinde mini mini minnnacık altın ışıltıları olsa da sürüldüğünde belli olmuyor. Glowy duruyor. (Şu yabancı güzellik terimlerine türkçe karşılık mı bulsak ne yapsak)

Bazı bronzerlarda olduğu gibi yüzde kirli ya da turuncu durmuyor. Benim bembeyaz tenime çok hafif bir renk veriyor. Yumuşak. Fırçaya alırken sorun çıkarmıyor.

Ben bronzer ı 3 şeklinde uyguluyorum. Genellikle de MAC 150 numaralı fırçayı kullanıyorum. Hemen hemen her gün yüzümde kendisi.


Yukarıdaki resim baya yoğun uygulanmış hali.

Bitince tekrar alacağımı söylememe gerek yok herhalde.


Sevgiler :))



23 Kasım 2012 Cuma

L'oreal Voluminous X5 Carbon Black Maskara

Herkese merhaba,

Bugün, yakında vedalaşacağımız bir rimelden bahsetmek istiyorum. Vedalaşsak da bir süre sonra tekrar bir araya geleceğiz çünkü kendisini çok sevdim.

Öncelikle kendisini baya bir hırpaladığımı aşağıdaki resimde göreceksiniz.



Çünkü kendisnin etinden, sütünden, yününden yararlandım.

Hacim ve simsiyah kirpikler arıyorsanız budur. Ha kıvırır, uzatır mı. Hayır. İsminde ne yazıyorsa onu yapıyor.




Ortadan büyük ve çok sık, kıl yapıya sahip bir fırçası var. Uçlara doğru çok hafif daralıyor ki köşelere ya da alt kirpiklere uygulayabilelim. Fırça yapısından dolayı oldukça çok ürün alıyor. Biraz yoğun bir uygulama yapıyorsunuz. Örümcek bacağı gibi bir görüntü olmasa da yine de bir yoğunluk oluyor. Dikkatli uygulamak lazım fakat sonucunda simsiyah ve hacimli kirpikleriniz oluyor.

Bu maskarayla ilgili söyleyebileceğim iki negatif şey var. Birincisi çok zor çıkması. Gerçekten zamk gibi yapışıyor kirpiklere. Ben MAC makyaj temizleme yağı ile temizliyorum. İkincisi ise fiyatı. Neticede drugstore bir ürün ama maalesef bizim ülkemizde bu ürünler çok pahalı. Fiyatı 40 tl civarında.

Başta da dediğim gibi tekrar almayı düşünüyorum.

Sevgiler :))

20 Kasım 2012 Salı

Abba Nemlendirici Şampuan ve Saç Kremi

Herkese merhaba,

Geçtiğimiz hafta her zaman olduğu gibi korkunç yoğunlukta geçmekte olan, soğuk, yağmurlu ve karanlık bir iş gününde masama gelen kargo beni bir süreliğine de olsa bu ortamdan uzaklaştırdı.

Şöyle bir paket vardı içinde.




Miramay Kozmetik denemem için Abba'nın nemlendirici ve renk koruyucu serisinin şampuan ve saç kremini göndermiş.

Abba daha önce duymadığım bir markaydı açıkçası. Sitelerinden kendileriyle ilgili bilgi edindikten ve ürünleri denedikten sonra sizinle de paylaşmak istedim.

Öncelikle boya koruyucu seriyi denemedim çünkü saçlarımda boya yok. Denemesi için başka bir arkadaşıma verdim Başlıktan da anlaşılacağı üzere bu yorumlar nemlendirici seri ile ilgili olacak.




Abba %100 vegan, sülfat, DEA ve boyar maddeler içermeyen bir marka. Şampuanları doğal botanik içeriklere sahip. Nemlendirici serinin temel etken maddeleri zeytinyağı ve nane. Oldukça yoğun bir şekilde naneli sakız kokuyor. Saç derisini oldukça rahatlatıyor. Şampuan tek başına saçlarımı yeteri kadar nemlendirdi diyebilirim. Başta da dediğim gibi bitkisel içeriği çok fazla.

Saç kremi ise yine zeytinyağı ve nane içerse de aynı şekilde baskın bir nane kokusu yok.Sitelerinde saç derisinden saç uçlarına kadar dese de-kremin saç derisini nemlendirme gibi bir özelliğinden bahsediyor sitelerinde- ben saç kremini saçımın 2/3 üne uygulamayı tercih ediyorum.

Şampuan ve saç kremini beraber uyguladıktan sonra nemlendirici etkisini hissettim. Aynı şekilde saç derisini rahatlattığını da söyleyebilirim. Bu etki geçici bir etki de değil. Aynı şekilde saçımın yağlandırmadı ve ağırlaştırmadı. (Saçlarım şu aralar cildim gibi kurumaya geçti. Normalden kurumaya meyilli diyebilirim saç tipim için)


Şampuan da saç kremi de paraben içeriyor. Şampuanın orjinal boyu 250 ml ve 54 tl, saç kremi ise 200 ml ve 64 tl.

Diğer serilerle ilgili detaylı bilgiyi internet sitelerinden edinebilirsiniz. Bakım ürünlerinden başka saç şekillendirici ürünlerde mevcut. Abba ürünlerini yetkili eczanelerden alabilirsiniz.

Sevgiler :))

19 Kasım 2012 Pazartesi

Lidyana.com'dan hediye çeki

Herkese merhaba,

Lidyana.com'u duymayanımız kalmadı herhalde. Ben bu yazımda alışverişimden bahsetmiştim.
Takı, saat, çanta, gözlük, şal, bere, anahtarlık ve daha birçok aksesuar mevcut lidyana'da.

Lidyana, blogumdaki yazıya istinaden izleyicilerim için %20 indirim çeki hediye etti. 1 Aralık'a kadar yapacağınız tüm alışverişlerde %20 indirimi kullanabilirsiniz. Hediye kodunuz darkchocolate20 .

Benim seçimim House of Harlow'dan olacak bu kez.




Güle güle kullanın :)

Sevgiler :))


13 Kasım 2012 Salı

Mac Pro Longwear Concealer

Merhaba,

Bugün küçücük fıçıcık içi dolu turşucuk birşeyden bahsedeceğim. Mac prolongwear concealer için cep herkülü diyebilirim. Bir damlasıyla kapatamayacağınız hiçbir şey yok. Bir önceki postumda gelin makyajım hakkında yazacağım demiştim. Yazacağım inşallah yakın zamanda :D Ama yine de en azından o makyajın demirbaşlarından biri hakkında yazıyorum bugün.



Ben prolongwear i göz altı için değil yüzümdeki lekeler için kullandım ve hala kullanmaya devam ediyorum. Genellikle Dermologica skinperfect primer üzerine pro longwear concealer kullanıyorum. Yapı olarak oldukça akışkan olsa da isminin hakkını vermek adına pudralaşan bir bitişi var. Mat. Gerçekten çok azı kapatmaya yetiyor. Bence göz altı için fazla mat bir duruşu var.


Bu concealerla ilgili söyleyebileceğim tek kötü özellik pompası. Hijyenik olması açısından süper fakat te seferde çok fazla ürün geldiği için ziyan olabiliyor.

Fiyatı 55 tl gibi birşey olması lazım.



Bitince tekrar almayı düşünüyorum.
Sevgiler :))


8 Kasım 2012 Perşembe

Bir Evlilik Yazısı

Herkese merhaba,

Bugün bir evlilik yazısı yazacağım. Biraz aykırı bir yazı olacak. Evlilik sürecinde yaşadıklarımı yazacağım. Bundan sonraki post ise yaptığım makyaj ile ilgili olacak. Şayet evlilik sürecindeyseniz kendinizden birşeyler bulacağınıza eminim. Gelsin bakalım :)

Öncelikle söylemem gerekir ki ben evliliğe inananlardanım. İnsanların "ben"likleri kaybetmeden "biz" olmaları, şu fani  dünyada el ele verip beraber bir hayat yaşamaları fikri bana hiçbir zaman yabancı gelmedi.

Evlenme fikri, gelinlik, aman da aman peri masalı çok güzel, ideal dünyada.

Sevgili gelin adayları gerçek hayatta evliliğe giden yolda hepimiz aşağıdakine dönüşüyoruz. Az ya da çok.


Evlenmeye karar verdiğiniz an sizin dışınızda bu konuya dahil olan öncelikle müstakbel eşiniz, aileniz, eşinizin ailesi var. Acı ama gerçek denge noktası sizsiniz. Bu kadar insanın istediklerini idare etmek ve kendi istediklerinizi gerçekleştirmek sizin elinizde.

Şimdi burada ilk tavsiyemi vermek istiyorum: Herşey mükemmel olmayacak. Herşey kafanızdakiyle birebir örtüşmeyecek. Bir şekilde uzlaşacaksınız. Fakat sevdiğiniz adamla evleniyorsunuz her zaman aklınızda bu olsun.   Dünya umrunuzda olmasın. Benim değildi.

Mümkün mertebe ailenizle eşinizi karşı karşıya getirmeyin. Ailenizle ve eşinizle ayrı tartışın. Ailenizle tartıştığınız konuyu eşinize sölemeyin, Aynı şekilde tam tersi de söz konusu. Kararlarınızı eşinizle alın. Tabii onun da sizi ailesiyle karşı karşıya getirmemesi gerekiyor. Anneniz babanız sizi affeder ama el oğlu, el kızı bir laf söylerse kötü olur. Unutulmaz.

Bütün gelinlikler straplez değildir. Üzerinizde bir straplez baskısı oluşmasın. Grace Kelly de gelin oldu. Benim gelinliğim bunun kısa kollusu ve krem rengi idi.






Her kafadan bir ses çıkacak. Hazırlıklı olun. Bütün o yorumlar içinde can sıkıcıları da olacak. Ben straplez gelinliğe hiçbir zaman sıcak bakmadım mesela yukarıda da dediğim gibi. Daha farklı birşey istiyordum. Çok sade birşey. Ne yorumlar duydum amaaan.O neymiş öyle diyen mi ararsın, imalı imalı hmmm diyen mi ararsın. Çok takmayın. He deyip geçin.

Aynı şeyi saç için de yaşadım. "Gelin Topuzu" denilen şeyden bucak bucak kaçasım vardı. Kimi çevrelerce bu da eleştirildi. "Gelin başı" dediğimiz şey "topuz" olurmuş. Hayır efendim olmadı. Saçlarıma dalgalı fön çektirdim. Taç ve duvakla gayet zarif oldu.

Bir de makyaj mevzusu var. Kafamda kendim yaparım diye bir fikir hep vardı zaten. Koskoca Kate Middleton kendi yapıyorsa ben niye yapmayayım. Fakat yine de birkaç prova yaptırdım içimde kalmasın diye.

Sonuç hiç beklediğim gibi olmadı. Benim o sade gelin olma hayalime ters düşen bir kırmızı ruj fikri vardı provada. Evet çok ünlü makyaj artistim-ismini vermeyeceğim- bana kırmızı ruj sürdü gelin makyajı için. Fiyatını söylemiyorum bile.

Sonunda kendim yaptım. O kadar fırça pudra, far bir amaca hizmet etsin değil mi? Çok da güzel oldu. Gayet şık ve sadeydi. .Herkes çok beğendi. Hatta nerede yaptırdığımı soranlar oldu.

Bu süreçte müstakbel eşinizle türlü çeşitli kavgalar edip kendisine bubi tuzakları kurmak isteyebilirsiniz. Hatta bir kaşık suda insan nasıl boğulur diye de düşünebilirsiniz . Normal. Çok normal. Tavsiyem bunun geçici bir durum olduğunu bilin. Hatta daha işler sıkışmadan konuşun. Bak gerilebiliriz ama uzatmayalım stresten oluyor diye. Daha bir Allah'ın kulunu görmedim ki kavga etmeden evlensin.


Uzlaşmak erdemdir. Uzlaşmayı ve kendinizi rahatlatmayı öğrenin. Amaaan nolcak koltuklar öyle değil de böyle olsun. Ölmüyor kimse. Hiç gerek yok didişmeye. Önemli olan üzerinde huzurla oturmak.

Abartmayın. Gerçekten. Hiç gerek yok. Çünkü kimseyi memnun edemeyeceksiniz. İlla birileri konuşacak ve kusur bulacak. O gün ister Çırağan'da evlenin, ister bir köy düğünüyle gözünüz hiçbir şey görmeyecek yanınızdaki eşinizden başka.

Sizin dışınızda olan faktörlere çok fazla kafayı takmayın. Misal hava. Yağmur yağacaksa yağar. Aylar öncesinden saat saat hava durumu takip edenler var. Yapmayın. Yağacaksa yağar. Her işte bir hayır vardır. Kuzenim evlenirken bir gün önce cayır cayır yanan hava ertesi gün yağmaya karar verdi. Mersin'den bahsediyoruz. Yaz günü. Olacağı varsa oluyor.

Benim gelinliğimin kuyruğundan araba geçti. Hiç farketmedim. Şimdi gülüyorum o halime.

Kendinizi mümkün mertebe rahatlatmaya bakın. Eşinizi de. Gerginlik bulaşıcı. Herşey yetişmeyecek. İlla birşeyler eksik kalacak. Zamanla halledilir. Kimsenin gırtlağına çökmeye gerek yok.

Gelinlikçilerle kavga edin. Bundan anlıyorlar. Tonla para veriyorsun bir de kapris yapıyorlar.

Kız babaları annelerden daha fena oluyorlar. Hadi anneler ağlıyor, babalar ağlayamıyorlar da. Yapacak birşey yok.

Ikea evimizin herşeyi evet.

Gülümseyin. O gün geldiğinde sadece gülümseyin. Çok mutlu olun. Tadını çıkarın. Saçınız bozulsa da, makyajınız aksa da, gök delinmiş gibi yağmur da yağsa o günü çok güzel hatırlayacaksınız. Herşey bittiğinde keşke o kadar stres yapmasaymışım diyeceksiniz :)


Sevgiler :))