İletişim!!

darkchocolatebrownblog@gmail.com
darkchocolateblog@yahoo.com

31 Mayıs 2012 Perşembe

Vav Bilekliğim ve Lidyana.com

Herkese merhaba,

Lidyana.com'u keşfettiğim günden beri hergün düzenli inceliyorum. Onu mu alsam bunu mu alsam diye bakınırken ilk alışverişimi geçtiğimiz pazartesi günü yaptım. Hatta sevgili müdürümüzün vav kolyesinden esinlenerek ekipçe-3 hatun kişi- bu bileklikten aldık.

Lidyana.com'dan pazartesi günü verdiğim sipariş çarşamba öğlen elimdeydi. Oldukça güzel paketlenmiş sağlam bir kutuda geldi bilekliklerimiz. Ana kutunun içinde üçü de ayrı ayrı kutulanmıştı. Ayrıca bir sonraki alışverişim için hediye çekim de vardı. Siteden çok memnun kaldım. Oldukça fazla tasarımcıya ait çok güzel aksesuarlar var. Wishlistim oldukça uzun :)

Gelelim bilekliğime :)




Vav Arap alfebesinin 27. harfi. Anne karnında cenin gibi bir duruşu var. Bu sebepten yaradılışın simgesi. Bileklik deri. Üzerindeki vav ise gümüş üzeri pembe altın kaplama. Pembe altın takıları çok seviyorum. Bendeki koyu kahve. Fakat farklı renk alternatifleri de mevcut sitede. Benim bileklerim çok ince. Bu bilekliği seçmemin bir sebebi de ayarlanabilir olması. Spor ama zarif. Kısaca çok sevdim. Fiyatı 59 tl. Bonus card a tüm ürünlerde %20 indirim var. 47 tl ye geldi.


30 Mayıs 2012 Çarşamba

Sally Hansen Instant Cuticle Remover

Herkese merhaba,

Bugün yine benim için mucizevi olan bir üründen bahsedeceğim. Burada bahsettiğim Lush Lemony Flutter, Sally Hansen Cuticle Remover ve yakın zamanda yazısını yazacağım SPA Instant Manicure benim tırnaklarımı kurtulan mucizeler. Sebebine gelince...

1-1,5 sene öncesine kadar her hafta manikür yapıtırıyordum. Arrtık öyle bir noktaya gelmişti ki tırnak diplerim nasırlaşmıştı ve kurumuştu. Hani derler ya manikür yaptırdıkça el alışır diye öyle bir şey varmış hakikaten.

Sonra bu huyumu bıraktım. Önce hiç oje sürmeden Bepanthene merhem ile tırnak diplerimi adam ettim. Sonrasında Sally Hansen Instant Cuticle Remover kullanmaya başladım.

Bu jel yapılı ürün tırnak diplerine uygulanıyor. Bir törpü ya da manikür çubuğuyla tırnak diplerinize masaj yapıyorsunuz ve 1 dakika içinde yıkıyorsunuz. Sonuçta tırnak dipleri temizlenmiş oluyor. Bir nevi ölü deri bu jelin içerisinde çözülüyor. Ayak tabanlarınızda oluşan nasırlar varsa onlar için de kullanabilirsiniz ve gayet etkili olduğunu söyleyebilirim.

Fiyatı 30 tl civarında olması lazım. Fakat benimkisi yaklaşık 1 senedir bitmedi düzenli kullanmama rağmen.
Tavsiye ederim :)




25 Mayıs 2012 Cuma

Akne meydan muharebesi # 2

Herkese merhaba,

Yaşıtlarımdan bazılarının çocukları var benim ise aknelerim. Başlık akne meydan muharebesi # 2. Sebebi ise hayatımda gerçekten ikinci defa bu kadar şiddetli akne sorunu yaşıyorum. İlkinde Agop Kotoğyan'a gitmiştim. Onu da blogda yazmıştım zaten. Bu yazıda nasıl bir sorun yaşadığımdan, nasıl bir cilt bakımı rutini izlediğimden ve kullandığım ilaçlardan bahsedeceğim.

Öncelikle cilt tipimden bahsetmek isterdim ama kendisinin belirli bir tipi yok modu var. Standart olarak sadece akne eğilimli diyebiliriz. Fakat kuru, karma, yağlı ve hassas olabiliyor. Mevsimine göre değişiyor. Genelde karma.

Bundan yaklaşık 1 ay önce iki yanağım hatta boynuma varana kadar sivilce döktüm. Kistik akne aslında. Hatta öyle bir boyuttaydı ki artık ağrıyordu. Hemen hemen hepsi iki ya da üç gün içinde oluştu diyebilirim. Apar topar doktora gittim. Stres kaynaklı olabileceğini, dışarıdan uyguladığım herhangi birşeyle daha da tetiklenmiş olabileceğini söyledi. Dışardan olan şey için Dior Nude fondoteni suçluyorum çünkü meydan muharebesi #1 de dior renkli nemlendiriciden olmuştu. Antibiyotik ve topikal kremler verdi. Bunları nasıl kullanıyorum.

1. Imex sabun: Bu sabun başlı başına mucize benim için. Cildin ph ı ile uyumlu, alkali içermeyen ama gözenekleri temizeyip sivilce oluşumunu engelleyen ve hatta var olanlar ile savaşan küçük mucizem:) Cildimi akşamları bununla yıkıyorum.



2. Effaclar Duo: Bu krem hakkında çok konuştum çok yazdım. Aslında nemlendirici içerisinde akne savar diyebiliriz kendisine. Yaklaşık 2 hafta kadar herhangi başka bir nemlendirici kullanmadım.

3. Aksil-5: Effaclar duo yu sürdükten yaklaşık 2 saat sonra Aksil 5 kremi uyguladım. Bu bir ilaç kozmetik ürün değil. Dolayısıyla doktora danışmadan almanızı tavsiye etmiyorum. Aksil 5 benzoil peroksit içeren bir madde. Benim cildimde akneyi en hızlı kurutan ilaçlardan biri.


4. Kiehl's Clealrly Corrective Serum: Bu serumu kullanıp kullanamayacağımı doktora danıştım uygun gördüğü için de kullanıyorum. 2 haftadır sabahları ve akşam yüzümü imexle yıkadıktan sonra bu serumu sürüyorum. Yakında detaylı bir yazısını yazacağım.


5. Skinoren Krem: Bu krem sabahlrı temiz cilde uygulanıyor. Bu da bir ilaç ve doktora danışmadan kullanmanızı tavsiye etmem. İçerisinde azaleik asit var. Hem sivilcelere hem de kızarıklıklara iyi geliyor.


6. Bioderma Photoderm Max Ultra Fluid SPF 50+: Bu yazının en önemli kısımlarından biri bu herhalde. Blogda yazısını da yazmıştım bu güneş koruyucunun. Eğer akne problemi yaşıyorsanız mutlaka ve mutlaka güneş koruyucu kullanın. Zaten güneşe maruz kaldığınız her zaman kullanın ama akne kremlerinin soyucu etkisinden dolayı hiperpigmentasyona-lekelenmeye-çok daha fazla meyilli oluyorsunuz. Akne geçse bile izi kalıyor. Gümeş kremi benim gündüz nemlendiricim oluyor bir daha nemlendirici aramıyorum. Skinoreni kullandıktan bir 15 dakika sonra güneş koruyucumu sürüyorum.


7. Bioderma Sensibio H20. Kendisine olan hayranlığım zaten biliniyor bu blogun okuyucularınca. Imex sabunla yıkamadan önce mutlaka cildimdeki güneş koruyucuyu ve sabah sürdüğüm skinoreni bununla temizliyorum. Sonrasında imexle yıkıyorum.


8. Tretin: Tretin hakkında en çok spekülasyon dönen topikal ilaçlardan biri herhalde. Yaklaşık 10 gün önce kontrole gittim. Doktor aksil 5 ile dönüşümlü kullanmak üzere tretin verdi. Kendisi hem lekelere hem de sivilceler iyi geliyor. 0,05% tretinoin içeriyor. Bir tür a vitamini. Yaptığı şey hücrelerin mitoz bölünmesini hızlandırarak yeni doku oluşumunu sağlamak. Bu kremi kullanırken ekstra dikkatli olmak lazım. Bir bezelye tanesininden fazla sürmemek gerekiyor tüm yüz için. Mutlaka ve mutlaka güneş koruyucu kullanmak lazım. Fakat kendisi benim için artık bir demirbaştır. Çünkü kimyasal bir peeling aslında bu. Cildi canlandıran ve yenileyen bir şey. Doktorların kırışıklık ve leke tedavisinde önerdiği bir ilaç. Bu sebepten Haftada bir ya da iki kere mutlaka kullanacağım.


9. Sebamed Clear Face Gel & Bepanthen & Hametan: Bunlar Effaclar duo ile dönüşümlü olarak kullandığım nemlendiricilerim. Hepsinin yazısını blogda bulabilirsiniz.


Aslında çok fazla ürünmüş gibi gözüküyor ama değil. Bir dönüşüm halindeler ve hepsi doktor tarafından biliniyor. Birkaç naçizane tavsiyem olacak bu sorunu yaşayanlara:

- Eğer akne problemi yaşıyorsanız hem bir dermatologa hem de jinekologa gidin. Erkeklerin böyle bir sorunu yok ama kadınlar hormonal bozukluklardan dolayı-polikistik over sendromu-akne problemi yaşayabiliyor.

- Eğer gerçekten çok mecbur değilseniz, mesela bütün gün masa başındaysanız, önemli bir toplantınız yoksa yüzünüze makyaj yapmayın. Biliyorum bütün o sivilceleri saklamak istiyorsunuz ben de istedim ama cildiniz nefes alsın. Ben çok mecbur olduğumda Laura Mercier renkli nemlendiricimi kullandım. Onun dışında hiçbir şey kullanmadım. Gayet makyajsız olarak gezdim.

- Bol bol su için.

-Sivilcelerinizi sıkmayın. Bu en çok zorlandığım şey çünkü sıkınca daha çabuk iyileşecek sanıyorum. Fakat sıkınca etraftaki doku zedeleniyor ve yaranın iyileşmesi zaman alıyor.

-Saçlarınız yüzünüze mümkün olduğunca değmesin. Çünkü saç tozu pisliği çok fazla üstünde tutar. Hatta normal şartlar altında saçlarınızı yıkarken bile başınızı geriye doğru atarak yıkayın kirli su yüzünüze gelmesin.

-Kullandığınız şampuan ve saç kremi de yüzünüze gelmesin mümkün olduğunca.

-Yüzünüze dokunmayın. Bu doktorumun bana ilk önce söylediği şeydi. Çünkü bakterileri oradan oraya taşıyoruz böyle yaptıkça.

-Tırnaklarınız mümkün olduğunca kısa olsun çünkü çok fazla krem nemledirici vs sürüyorsunuz.Uzun tırnak bakterilere yerleşmek için güzel bir zemin oluyor.

- Her dakika aynaya bakıp saymayın. Moralinizi bozmayın. Geçiyorlar. Gerçekten geçiyorlar. Bunu öyle yüzünde toplu iğne başı kadar sivilce çıkınca karalar bağlayan biri söylemiyor. Gerçekten akne sorunu yaşayan biri söylüyor.

Umarım faydası olur.

Sevgiler :))




24 Mayıs 2012 Perşembe

Beslenme ve Cilt Sağlığı-Dr. Perricone'un Güzellik Sırrı

Herkese merhaba,

Bugün internette dolaşırken bulduğum bu yazıyı sizinle paylaşmak istedim.

Umarım faydalı olur :)

Sevgiler :)

Dr. Perricone'un güzellik sırrı: Balık, sebze ve zeytinyağı

Dr. Perricone güzelliğin içeriden başladığına vurgu yapıyor. Markasını da bu felsefeyle taçlandırıyor.  Kozmetik sektöründe önemli ilerlemelere sebep olan DMAE, alfa lipoik asit, vitamin C ester, nöropeptitler gibi patentli buluşların arkasında onun imzası var. Sağlıklı Yaşam ve Eğitim Uzmanı Karra Beck,          Dr. Perricone'un dünyada çığır açan üç aşamalı anti-aging felsefesini anlattı.
sebze
- Üç aşamalı anti-aging felsefeniz ve sağlıklı beslenme programınızın içeriği nedir?
Dr. Perricone'un felsefesi 'Güzellik, içeriden dışarı, dışarıdan içeri'dir. Bu şu demektir: Gerçek güzellik, dışa yansıyan sağlıktan geçer. Dr. Perricone'a göre, enflamasyon yaşlanma sürecinin tek ve en büyük nedenidir. Enflamasyon gözle görünmeyen, vücudumuzdaki enerji üretiminden ortaya çıkar. Sigara, güneş, kötü beslenme alışkanlıkları, stres ve hava kirliliğinden beslenir. Dr. Perricone'un felsefesi üç aşamalıdır. Dengeli ve sağlıklı beslenme programı, gıda takviyesi tabletler ve antioksidanlar içeren cilt bakım ürünleri... Bu düşünce yaşlılıkla hücresel seviyede savaşmada çok güçlü bir strateji olmuştur.

- Dengeli, sağlıklı beslenmeyi açabilir misiniz?
Balıkta; özellikle somon balığında ve kümes havyalarında bulunan yüksek kalitedeki proteinler bu beslenme programında büyük önem taşır. Düşük glisemik karbonhidratlar kullanılmalı. Buna örnek olarak bol renkli taze sebze ve meyveler, tahıllar, fasulye, mercimek gibi baklagilleri sayabiliriz. Vücudumuzun yağı yakmak için yine yağa ihtiyacı olduğundan özellikle omega 3 yağ asitleri, zeytinyağı gibi sağlıklı yağ grupları tercih edilmelidir.
ŞEKERİNİZİ DENGEDE TUTUN- Beslenmeyle cilt sağlığı ve güzelliği arasında nasıl bir bağ var?
Bazı besinler, vücudumuzdaki bütün sistemlerin yaşlanma sürecini hızlandırır. Bu durum aslında yaşa bağlı birçok hastalığın, sarkık, donuk ve mat bir cildin ya da zayıflamış saç ve tırnakların temel sebebidir. Özellikle şeker ve şekere dönüşen yüksek glisemik karbonhidratlarla beslenmek (üç beyaz) vücutta ani kan şekeri yükselmesine sebep olur. Kan şekerindeki bu dengesiz ve ani yükselmeler, vücuttaki fazla şekerin hücrelerimizin proteinlerine verdiği hasarla sonuçlanır ki şeker ile yaşlanma arasındaki bu fenomene 'glikasyon' denir. Bu nedenle gün içerisindeki iç kazınmalarını önlemek ve kan şekerini dengede tutmak için 2-3 tane badem veya ceviz ile 5-10 tane yaban mersini gibi ufak, sağlıklı atıştırmalıklar tüketmeye özen gösterin.

- Nasıl bir beslenme tarzı cildi korur?
Proteinlerce zengin, bol renkli meyve ve sebze, tahıl grupları ve faydalı yağlardan oluşan bir beslenme programı cilt ve vücut sağlığı için en temel aşamadır. Balık olarak özellikle omega-3 açısından zengin somon balığı ne kadar çok tüketilirse o kadar iyidir. Yanı sıra metabolizmayı hızlandıran tarçın, zencefil, defne, acı biber gibi baharatların bolca tüketilmesi gerekmektedir. Ayran ve kefir de cilt sağlığında önemli yer tutar.
n Neleri daha sık tüketmemizi önerirsiniz?
Haftada en az üç kere somon tüketin. Ne kadar çok somon yerseniz cildiniz o kadar sağlıklı ve parlak görünecektir. Kahvaltıda yumurta, peynirli omlet, gün içerisinde antioksidanlarca zengin yeşil çay içmek, ıspanak, brokoli, Brüksel lahanası, ahududu, böğürtlen, çilek, karadut, yaban mersini mutlaka tüketilmeli.

- Beslenme dışında hayat tarzı olarak önerileriniz neler?
Eğer içiyorsanız ilk iş sigarayı bırakın! Çünkü sigara cildimizin kolajen kaynağına zarar veren bir enzimim daha çok salınmasına neden olur. Ayrıca sigara erken menopozun da sebebidir. Menopozun olumsuz taraflarından biri de östrojen ve testosteron gibi gençlik hormonlarının kaybolmasıdır. Bu da vücudumuzdaki kas yoğunluğunu kaybettirir, cildimizin incelir ve cildin savunma mekanizmasını güçsüzleşir. Egzersiz sağlıklı ve dinç bir cilt görünümünün anahtarıdır. Düzenli olarak egzersiz yapın. Yaz aylarında 20-30 dakikadan fazla korunmasız güneşte kalmayın. Besinlerden alamadığımız besleyici özleri almak ve cildimizi içeriden desteklemek için gıda takviyesi tabletler kullanın.

- Türk mutfağını sağlıklı buluyor musunuz?
Kesinlikle evet! Meyve, sebze, balık ve zeytinyağına odaklanan Akdeniz tipi beslenme çok ideal görünüyor. Özellikle soğuk olarak tükettiğiniz zeytinyağlı sebzeleriniz, sabah kahvaltılarınız çok sağlıklı. Sadece Osmanlı mutfağından kalma bir alışkanlık olan kırmızı et, kızartma ve tatlıların tüketimi azaltılabilir.

- Yalnızca kremle ve iyi beslenerek cildi güzelleştirmek ne kadar mümkün?
Yaşlanmanın yüzde 60'ı genetik. Ama yüzde 40 için bize çok iş düşüyor. Yaşlanmak kaçınılmaz. Önemli olan ilerleyen yaşlarımızda bile dinç ve sağlıklı durabilmek. Yaşa bağlı hastalıkları en aza indirgemek. Bunu yaparken de her zaman iyi, daha iyi ve en iyi felsefesini benimsemeliyiz. Şöyle ki, daima sağlıklı ve dengeli beslenme iyi bir şey. Ama sağlıklı ve dengeli beslenmeye gıda takviyesi tabletleri eklemek daha iyi. Bu iki aşamaya bir de cilt bakım ürünlerini de eklersek en iyiye ulaşmış oluruz.






* 26 Haziran 2010 Cumartesi Akşam Gazetesi'nden alıntılanmıştır.

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Laura Mercier Tinted Moisturizer

Herkese merhaba :)

Renkli nemlendiriciler diyarının bir kraliçesi varsa o da Laura Mercier dir. Kendisine ödediğim her kuruşu helal ediyorum. Ben en açık rengi olan porcelain i kullanıyorum. Nude da oluyordu tenime ama yine de porcelain aldım. Referans açısından mac nc 15-20 arasındayım.

Bu renkli nemlendirici için Laura Mercier lightweight flawless coverage demiş. Evet hafif yapılı;ciltte kesinlikle ağorlık hissi oluşturmuyor. Bir renkli nemlendiriciden çok daha kapatıcı. Hatta Bobbi Brown Natural Finish Long Lasting Foundation kadar kapatıcı neredeyse. Şu an cildim Dior Nude un gazabına uğradığı için, sürekli ilaç kullandığım için bunu kullanıyorum. Sanırım bundan sonra nadiren fondoten kullanırım çünkü cildimi hem yormuyor hem de benim için yeterli kapatıcılıkta. Ben cildimdeki bütün kusurları kapatmak gibi bir arayışta değilim ufak tefek sivilceydi lekeydi beni çok rahatsız etmiyor açıkçası. Çok sorun olursa bunun üzerine minik bir kapatıcıyla sorun çözülecektir. Bu arada bu ürünü yoğun uygulamak isterseniz kat kat durmayacaktır. Bu da artı bir özellik. SPF 20 koruması da var. Kış ayları için ekstra bir durum yoksa gayet yeterli benim için.

Sözün özü: Evet pahalı 136 tl gibi bir fiyatı var. 50 ml. Fakat beklentilerimi karşıladığı için bittikçe yenisini alacağım.

Not: Fotoğraf makinem bozuldu. İstediğim netliği vermedi ama yine de ekleyeyim istedim resimleri. Minik bir benim var onun üzerinden etkili bir kapatıcılığı olduğunu görebilirsiniz.




20 Mayıs 2012 Pazar

Günün sözü...



Love is patient, love is kind. It does not envy, it does not boast, it is not proud. It does not dishonor others, it is not self-seeking, it is not easily angered, it keeps no record of wrongs. Love does not delight in evil but rejoices with the truth. It always protects, always trusts, always hopes, always perseveres.

Bahar Temizliği

Aslında bahar geldi geçiyor demek isterdim fakat iki gündür mayıs ayında mart soğuğu yaşıyoruz. Güneş enerjisiyle çalışan biri olduğum için güneşli havaların gelmesini hasretle bekliyorum diyerek temizliğimin detaylarına başlıyorum :)

Bir kısmı biterek bir kısmı ise kullanılmadığı için çöpe gidenler olmak üzere oldukça fazla şeyden kurtuldum. Bayağı bir yer açıldı dolabımda.




Organix Vanilla Silk ısı karşıtı bakım kremi : Ben bu organix markasından nefret ediyorum. Bunu da hiçbir şeyi okuyup incelemeden almıştım. Şimdiyse atıyorum. Organik diye geçinen bir markanın bu kadar kimyasalla dolu olmasını hatta ve hatta formaldehit içermesini -dmdm hydantoin- anlamıyorum.

Kiehl's Creme de Corps Vücut Kremi-Her Kiehl's e gittiğimde illa ki veriliyor bu sample. Güzel bir vücut kremi ama çok çok çok pahalı.


Lush Lemony Flutter: Yazısı burada. Çok severek kullandım. En yakın zamanda yine alacağım.

Yes to Carrots Vücut Peelingi: Ben bu peelingi sephorada bir kofreyle almıştım. İçinde el kremi, peeling bir de vücut kremi vardı sanırım. Güzel bir peeling. Kremsi yoğun bir yapıda olduğu için vücudu kurutmuyor. Güzel de kokuyor. Bu markayı sevmeme rağmen maalesef burada çok pahalı.

Parmex Aseton: Asetonun iyisi kötüsü olmaz ya:)

Leaf & Rusher Acne Spot Treatment: Ben bunu dolabımın derinliklerinde buldum. Sene 2009. Serde gençlik ve sazanlık var tabii. Harvey Nichols da kadın yüzümdeki 3 tane sivilceyi görüp bana bu markanın bir sürü ürününü satmıştı. Yüksek oranda salisilik asit içeren bir kurutucu. Atılması lazım.



Nuxe kuru yağ: Güzel bir nemlendirici özellikle saç ve vücut için. Yüz için önermiyorum. Elimdeki samplelar bitti. Tam boyunu alacağım.

Dermalogica Super Sensitive Face Block: Ben bunu bitirdim ve attım zannediyorum. Yazısı burada.

Raush Papatyalı Şampuan: Çok güzel papatya kokuyor fakat fazla bir özelliği olduğunu düşünmüyorum. Sülfatsız şampuan isteyenlere göre değil.

Chantacaille Temizleyici: Bu Vanilya Club kutusundan çıkmıştı. Cildime kullanmayı hiç düşünmedim. Fırçalarımı yıkadım. İçerisinde granüller var. Bir nevi temizlik+peeling etkisi sağlayacak kendince.

Tresan saç toniği: Bu da herhangi bir kutudan çıktı. Lila kutu galiba. İçerisinde alkol var yüksek oranda. Kepekli saç derisi için bakım yapacakmış. Evet o kadar alkolle bunu başarabilir ben de inanıyorum ama benim saçımda değil.

Kalyon Tırnak Sertleştirici: Kurumuş gitmiş bitmiş tükenmiş... Zaten artık 3 kanserojenden uzak ojeler kullanıyorum. Bundan da uzaklaştığım iyi oldu.


Flormar Long Wearing L 14 ruj. Ben bu ruju bilmeden online sipariş etim ama bariz turuncu durdu yüzümde. Zaten hiç kullanmadım. Dura dura bozulmuş kokusu falan.

Flormar 310 oje. Bir ara o kadar çok french manikür yaptırıyordum ki.. Ucundan azıcık bile bozulsa düzeltmem gerekiyordu. Dediğim gibi artık kanserojen maddeler içermeyen ojeleri tercih ediyorum flormar bu kategoriye dahil değil maalesef.

Ecotools crease fırçası: Ya bu fırça ezilmiş. Şeklini kaybetmiş. Ben de atmak zorundayım çünkü başka türlü kullanılacak bir durumu da yok.

Guerlain Kiss Kiss Gloss # 847: Çok sevdiğim bir arkadaşımın hediyesiydi bu. Güzel bronz-şeftali tonlarında bir gloss. Fakat oldukça yoğun bir kokusu var aban göre. Yine de sonuna kadar kullandım. Bakmayın içinde varmış gibi durduğuna:)

Rimmel #470 Peach Delicacy oje: Kurudu.Fakat rengi güzel. 

Clinique Almost Powder: Detaylı bir post yazacağım ama güzel bir pudraydı. En azından cildimde alerjik bir reaksiyona sebep olmadı. Sevdim.




Sevgiler :))

Mutlu Pazarlar :))

18 Mayıs 2012 Cuma

Diorshow Maximizer Lash Plumping Serum

Herkese merhaba,
Bugün eve gelemeyeceğimi düşündüm bir an. Yolda giderken serviste hemen yanımıza yıldırım düştü. Otobanın yanındaki yüksek tepeye.. Bu tarz doğa olaylarından korkmam ama bugün bir irkildim.

Neyse evdeyim ve bugünün konusuyla karşınızdayım..

Diorshow Maximize Lash Plumping Serum nam-ı diğer Dior kirpik bazı benim ne zaman aldığımı unuttuğum fakat arada sırada çıkarıp kullandığım ve artık bitmesi gereken bir ürünüm.

Bu bazın vaadleri arasında kirpikleri dolgunlaştırmak ve uzatmak var. Fakat bunları kısa bir süre için değil uzun vadede serum etkisi göstererek kalıcı olacağını söylüyor.

Külliyen yalan. Yok öyle birşey. Evet kirpikleri dolgunlaştırıyor ve uzatıyor.Bunu gerçekten yaptığını söyleyebilirim. Çünkü tutkal gibi bir yapısı var. İçinde fiber yapılar var ve bunlar kirpiklere tutnup hem kalınlaştırıyor hem de uzatıyor.




Diorshow maskaraların fırçasından bir fırçası var. Ortaya yakın uzunlukta plastik kıllara sahip. İlk resimde fırçanın ucunda o tutkalımsı yapıyı ve uca doğru uzamış fibercikleri görebilirsiniz.



Bu bazı sürdükten sonra maskaranızı hemen sürmenizi tavsiye ederim çünkü çok çabuk kuruyor ve sonrasında maskara sürmek oldukça zorlaşıyor. Topaklanmaya sebep oluyor.

Bu bazı dün yazdığım L'oreal in 4D rimeli ile kullanmaya başladım bir süre önce. Rimeli çıkarmamı kolaylaştırdı. Kirpiklerim de neredeyse hiç dökülmedi.


Fakat uzun vadeli etkisi olduğunu düşünmüyorum. Bu o şekilde bir serum değil. Aldığımda fiyatı fena değildi ve çok da merak ediyordum. Zannedersem bir kampanya zamanıydı. Fakat kendisine şu anda 80 tl civarı bir para ödemem.

Sevgiler :))


17 Mayıs 2012 Perşembe

L'oreal Lash Architect 4D Black Lacquer

Herkese merhaba,

Bugün aramda bir nevi aşk nefret ilişkisi yaşadığım sevgili rimelimden bahsedeceğim.

Bu rimel için ne denmiş :

Loreal’in yeni maskarası sayesinde şekillendirici fiberlerin gücüyle takma kirpik gibi kirpikleriniz olacak. Dolgun, uzun, kalın ve kıvrık kirpiklere sahip olmak istiyorsanız Loreal’in yeni maskarası Lash Architect 4D tam size göre. Şekillendirici fiberlerin gücüyle manyetik bakışlar yaratabiliyorsunuz. Mimari rölyef binalardan esinlenerek tasarlanan asimetrik fırçası sayesinde kirpiklerinizi her açıdan yakalıyor.
 
İşte rimelin 4D formülü
 
1. Boyut - Daha Dolgun :Takma kirpik etkisi yaratan ekstra siyah lifler...
2. Boyut - Daha Uzun : Yarı transparan esnek lifler...
3. Boyut - Daha Kalın : Formüldeki balmumu sayesinde kirpiklere sabitlenen lifler...
4. Boyut - Daha Kıvrık : Kirpikleri kıvıran ekstra kaldıcı lifler...
 
İşte fırçanın 4 boyutlu özelliği
 
1. Boyut : Tüm kirpikleri yakalayan asimetrik kenarlar... 
2. Boyut : Kirpikleri kıvıran kıvrımlı kenarlar... 
3. Boyut : Kirpikleri birbirinden ayıran dikey kenarlar... 
4. Boyut : Kirpikleri kalınlaştıran düz kenarlar...






















Asimetrik bir fırçası var. Uçlara doğru daralıyor. Sapın-Evet rimelin sapı diye bir kavram da geliştirmiş oldum. Haydi bakalım :)-fırçayla birleştiği noktada hafif bir eğim var. Plastik kıl yapısına sahip değil. Kısa sayılabilecek kılları var. 


Bu rimel kirpikleri uzatıyor çünkü içinde fiberler var. Kalınlaştırıyor çünkü oldukça yoğun bir yapısı var ve kıl tipinden dolayı bu yoğunluk kirpikleri dolgunlaştırıyor. Kıvırıyor. Genelde çok az rimel için kıvırıyor demişimdir ama bu sapındaki hafif eğim ve fırçanın yapısından dolayı kirpiklerde bir kıvırma sağlıyor. Ayrıca köşede kalan kirpiklere de ulaşabiliyorsunuz. 


Peki neden bir aşk nefret ilişkisi içerisindeyiz. Çünkü bu rimele kısaca zamk diyebiliriz. Kirpiklerim önce hiç hazzetmedi bu rimelden. Nedendir bilinmez döküldü durdu. Çıkarırken çok uğraştırdı. Fakat sonra kirpik bazıyla daha kolay çıktığını gördüm. Kirpik bazı da başka bir post olsun :)


Bir daha alır mıyım? Alabilirim. Fiyatı 42 lira olması lazım ama illa ki bir yerde indirimde yakalarsınız.


Sevgiler :)

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Live Clean Body Lotion

Live Clean Argan Yağlı Şampuan dan daha önce bahsetmişti. Burada  da sıvı saç kreminden bahsetmiştim.
Bu seriyi çok sevdiğim için uzun zamandır denemek istediğim vücut losyonunu da denedim. Sonuç : Harika

En önemlisi %98 bitkisel içerikli. Petrol, phthalate, paraben içermiyor. Argan yağı, üzüm çekirdeği yağı, zeytinyağı gibi cildi besleyici yağlardan oluşuyor. Gayet kolay emiliyor ama cildi çok güzel nemlendiriyor. Kokusu serinin diğer ürünleri gibi. İlk başta değişik gelse de şimdi çok sevdiğim bir kokusu var. Kremin kokusu kalıcı değil ama sürerken hoşuma gidiyor :)





Tüpte olduğu için net bir şekilde çekemedim içeriği ama anlaşılır olduğunu düşünüyorum :) 

Fiyatı 24.90 TL idi sanırım. İyi ki almışım. Seve seve tekrar alırım:)

Sevgiler :)


10 Mayıs 2012 Perşembe

Maybelline Color Tattoo Immortal Charcoal, On and On Bronze, Eternal Gold

Herkese merhaba,

Önceki yazılarımda demiştim ya cildim inanılmaz kuru ve gergin diye şimdiyse aşırı yağlı. Dolayısıyla hiçbir ten makyajı yüzümde durmuyor. Ben de kendimi farlara adadım.

Bu farları geçen hafta aldım. Hemen hepsini kullandım ve hemen de yazısını yazıyorum. :)

Bu kadar konuşulmaya değer ürünler mi? Kesinlikle evet. Çok beğendim. İyi ki almışım. Stoklasam mı acaba ??


On and On Bronze, Immortal Charcoal, Eternal Gold



On and On Bronze: Metalik bronz kahve.
Immortal Charcoal: Oldukça koyu gri bana içinde hafif petrol yeşiline bakan yansımalar var gibi geldi. En azından gözümde o şekilde durdu.
Eternal Gold: Oldukça sarıya dönük altın rengi.


Bu farları gözümde 24 saat denemedim ama bıraksam durulardı. Immortal Charcoal ile gayet güzel dumanlı göz makyajı yapılırmış bunu gördüm ve o makyaj minicik bile kımıldamazmış yerinden. Oldukça pigmentliler. Yukarıdaki swatchlar sadece tek bir dokunuşun eseri. Her biri baz olarak kullanılabilir. Normalde benim yağlı göz kapaklarımda hiçbir far bazsız durmaz ama bu farlar duruyor. On and On Bronze u özellikle tavsiye ederim. Eternal Gold içinde altın rengi olan farlarla çok uyumlu olacaktır.

Mac Paintpotlardan daha mı iyi? Evet. Çünkü paint potlar çizgileniyor. Painterly hariç bende çizgilenmeyeni olmadı. Sıcak/nemli havalarda painterly bile çizgileniyor.

Fiyatları çok uygun. Uzun süre gidecek ürünlerden. Ambalajları da gayet şık. Hala var mı bilmiyorum ama geçen hafta Watsonsda Maybelline ürünlerinde 3 al 2 öde vardı. Normalde 15 TL civarı bir fiyatı var kampanyayla 10 TL ye geldi. Kesinlikle deneyin derim...


Sevgiler :))

9 Mayıs 2012 Çarşamba

Bütün ojelerimi alın beni Knackered ile bırakın..

Gerçek hislerim bu... İddia ediyorum bugüne kadar sürdüğüm en güzel oje. Bir tek bu ojeyi sürebilirim. (Belki bir de Orly Rage )

Yeşilimsi-gri bir ojenin içinde binlerce rengarenk ışıltı var. Bu ışıltılar da ojeyi harika bir renge dönüştürüyor. Bazen yeşilimsi, bazen morumsu yansıyor.

Butter London ojelerin yapısı jel kıvamda. Klasik ince uçlu fırçaları var. Çok çabuk kuruyorlar. 3 kat sürmek gerekiyor ama kalın ve kurumaz bir hal almıyor.11ml Fiyatı 39.90 TL. Douglaslarda satılıyor. Essie ojeler 13,5 ml, Inglot ojeler 15 ml, rimmel in küçük ojeleri 8 ml.

Bir daha alır mıyım? Tabii ki alırım. Hatta yanına başka Butter London kardeşler getirebilirim.






7 Mayıs 2012 Pazartesi

Benlerinizi kontrol ettirdiniz mi?

Kendimi yaşlı teyzeler gibi hissediyorum. Sürekli bir cilt bakımı yazısı yazar oldum. Bir ara daha çok makyaj yazısı yazıyordum. Ne oldu bana :)

Her neyse.. Bu konu önemli. Özellikle güneşin daha da kendini gösterdiği şu günlerde...Yazı biraz uzun olacak ama okumaya değer :)

Geçtiğimiz günlerde cildim sapıttığı için dermatologa koşmuştum. Aynı gün benlerimi de kontrol ettirdim. Düzenli olarak kontrol ettirmek gibi bir huyum var. Görüldü ki benlerimden 2 tanesinin tipi bozukmuş. Gerçekten tipleri olması gerekenler gibi değil bozuk tipli ve yaklaşık 1 cm çapında. Bu benlerin tümörleşme riski varmış. Doktor alalım ya da güneşten koruyacaksın ve sürekli gözün üstünde olacak dedi. Alınırsa bir miktar iz kalabilir dedi doktor. Çünkü ikisi de sırtımdaydı. Sırt sürekli hareket halinde ve kasılıp gevşeyen bir bölge olduğundan iz kalma ihtimali daha fazlaymış.

Benim vücudum da oldukça fazla ben var. İrili ufaklı. Çünkü çok beyaz tenliyim. Sürekli güneş koruyucu kullanırım. Güneşlenmem. Oldukça dikkat etsem de ikisinde böyle bir durum çıktı.

Önce bir paniklemedim desem yalan olur. Nasıl ya, ne olacak şimdi, iz kalacak mı?

Böyle bir durum çıktığında doktorlar sizi plastik cerrahlara yönlendiriyorlar. Plastik cerrahlar minimum izle bu işi atlatmanıza sebep oluyor.

Bu olaydan 2 gün sonra bir plastik cerraha gittim. Plastik cerrah amcam bu arada :) Yani kim iyidir kime gideyim gibi bir derdim olmadı :)

Amcam bir tane daha eklendi bu ikiliye. Gördüğü başka bir ben için de risk oluşturabilir, alalım istersen dedi. İyi dedim, sen daha iyi biliyorsun...

Operasyon öncesi:

Amcama gittiğimde hemen aldıracağım gibi bir beklentim yoktu. Hatta önce gel bir bakalım sonra bir gün ayarlarız dedi. Biliyor çünkü tırsıyorum. Evet tırsıyorum çünkü vücudumda dikiş atmamı gerektirecek bir durum olmadı. Aşı bile olmam. Kan verirken strese girerim. Sevmiyorum işte.

Aynı gün ya alalım gitsin deyince e iyi bari dedim fakat titriyorum.

Operasyon:


Operasyon her bir ben için anestezi ile başlıyor. İşin en acı veren kısmı da buydu. Artık o nasıl bir uyuşturucuysa bildiğiniz bağırdım. Hiç öyle çığlık falan değil, bağırma.

Sonra operasyon başladı. Hangi adımlar izlendi bilmiyorum sırtımda olduğu için görmedim. Bundan sonrasını zerre hissetmedim. Hatta bir arkadaşım acı duymasan da yaptıklarını hissediyorsun dedi. Fakat ben onu bile hissetmedim.

Operasyon süresi iğneler dahil 7-8 dakika. Abartmıyorum. Hatta Lisa Eldridge in videosunu-kafamı dağıtmam lazımdı- açmıştım. Onu seyrederken bitti gitti.


Operasyon sonrası:
İşlemden sonra birer küçük bandaj konuluyor üstlerine. Bu bandajlar 3 gün duruyor. 3 günün sonunda çıkarıp, duş alıyorsunuz ki doku/dikiş yumuşasın. Dikişler operasyondan 10 gün sonra alınıyor. Benim 2-3 gün içerisinde alınacak. Operasyon sonrası sırt üstü yatamadım bandajlar çıkana kadar. Anestezi etkisi geçince bir miktar sızlıyor. Benim sırtımda olduğu için otururken dikkatli dayanmam gerekiyordu. Şimdiyse dikişlerim kaşınmaya başladı. Bu arada 2 tane bende 2 dikiş var. Bir tanesinde dikişi gerek kalmadı. Aldırdığım benlerin üçü de et beni değil. Hani derimizle bütün olur ya öyle.

İz kaldı mı derseniz.. Benlerin kendilerin daha küçük kabukçuklar var. Dikiş olmasa üzerinde görmem, farketmem ki daha 1 hafta oldu. Zamanla onlarda yok olur.


Sözün özü:
İster beyaz tenli olun ister koyu tenli mutlaka dermatologa benlerinizi kontrol ettirin. Özellikle büyük, dağınık ,koyu renkli benleriniz varsa. Eğer riskli bir durum söz konusuysa ve aldırmanız söylendiyse aldırın gitsin. Belki böyle bir durum yaşayan vardır diye yazdım bu yazıyı..


Sevgiler :))






6 Mayıs 2012 Pazar

Tamam artık bu son...

Evet tamama rtık diyorum kendime
yeter
Bir aylık kotamı doldurdum bitti. Ya da 2 haftalık diyelim ;)




Sonunda Kiehl's Clearly Cprrective Dark Spot Treatment ı aldım. Okuduğum bütün yorumlar iyiydi. O yüzden denemeye değer buluyorum. Çok sevdiğim Kiehl's ultra Light Daily UV Defense ellerinde kalmamıştı. Hatta bekleme listesi varmış. Beni de o listeye aldılar :) Sample olarak birkaç günlük verdiler. Bir de Creme de Corps sample ı.

Serumu detaylı olarak yazacağım ama minimum 3 hafta denemek istiyorum.

Sevgiler :)


Yeniler, yeniler...

Günaydın :))
Mutlu Pazarlar :))

Dün biraz alışveriş yaptım. Birkaç gündür keyifsiz olan halimi sinema ve alışverişle canlandırdım :)



Watsons da Maybelline ürünlerinde 3 al 2 öde vardı. Ben de Color Tattoo farlarından 3 tane aldım. Eternal gold, immortal charcoal ve on and on bronze. Hepsi için detaylı bir post hazırlayacağım.

Pastel #38 siyah oje

Butter London Knackered-Bu ojeyle aramızda artık bir aşk var. Tabiki postunu yazacağım ama bu kadar güzel bir renk olur mu?

Bobbi Borwn Nude Pink allık- Bobbi Brown bahar koleksiyonunda iki yeni allık tanıtıldı. Biri Nude Peach diğeri Nude Pink. Ben hep Nude Peach almayı düşünüyordum. Fakat 30 tane şeftali allığım olduğu için pembesini aldım. Herhalde ilk pembe allığım :) Sanırım bu iki allık limited edition değil.Koleksiyona katıldı diye biliyorum.



Live Clean şampuanını çok beğenmiştim. Bu serinin bütün ürünlerini alıp denemek istiyorum. Bu vücut kremini de uzun zamandır almak istiyordum. Argan yağlı %98 doğal içerikten oluşan aynı zamanda phthalate, paraben ve formaldehit içermeyen güzel bir vücut nemlendiricisi.

Bir de vücut fırçası aldım. Kan dolaşımını hızlandırmak için hergün fırçayla masaj yapmayı planlıyorum.

Şimdilik bu kadar :)

Sevgiler :)

5 Mayıs 2012 Cumartesi

Bitenler ve Avon anew göz kremi.

Herkese merhaba,

Bugün bir bitenler yazısı ile karşınızdayım. Aynı zamanda biten avon göz kreminden de biraz daha detaylı bahsedeceğim.


1-Ceradolin losyon
2- La Prairie Cleansing Water sample ı- Hatırlamadığım bir tarihte sevilden sample olarak vermişlerdi. 60 ml. Yaptığı iş kağıt üstünde Bioderma Sensibio H20 ile aynı ama Bioderma her anlamda fark atar. Berbat bir parfüm kokusu var. Ivıra zıvıra dökerek, bulaşan maskaraları falan temizlemek için kullandım. Attığımda hala içinde vardı biraz.
3-Lush Turkish Delight Duş jeli/kremi. Fena değil idare eder ama 49.50 tl edeceğini düşünmüyorum.
4-L'occitane vücut kremi- Bu krem vanilya club ya da lila kutudan çıkmıştı. Fena nemlendirmiyor. Değişik bitkisel bir kokusu var. Çabuk emiliyor. Fakat orjinal boyunu alacak kadar sevmedim.
5- Avon Anew Clinical Eye Lift Göz Kremi- Bu göz kremi benim öylesine kullamaya başladığım sonra da bitene kadar kullanayım bari dediğim bir krem oldu. Orjinali şöyle birşey:

Görüldüğü gibi iki kısmı var. Turuncu olan kısım jel yapıda ve kaş altına sürülüyor. Eye lift adı da bu kısımdan geliyor çünkü kaşları kaldıracağını vaad ediyor. Diğer kısım ise krem. İçeriğinde eksi olarak paraben-ki benim için paraben eksi değil çünkü kanıtlanmış kesin veriler yok hala ama sakınanlar için yine de söyleyeyim istedim-dışında kalan birşey yok.

Yorumlarıma gelirsek... Jel kısım kaş falan kaldırmıyor. Zaten öyle bir beklentim yoktu.Jel olmasından  dolayı bir serinlik ferahlık veriyor. Biraz yapış yapış bir hissi var. Gündüz hiç kullanmadım bu tarafını. Krem tarafı ise güzel nemlendiriyor evet. Milia falan yapmadı. Hatta bitsin diye kurumuş gitmiş göz altlarıma tabaka halinde sürdüm birşey olmadı. Bu kremi annemin bir arkadaşı vermiş. Kötü değildi ama para verip almaya değecek kadar da iyi değildi. Ayrıca kavanozdaki ürünleri hijyenik bulmuyorum. Benim için ayrıca bir eksi.


-Flormar supermatte serisinden bir ruj numarasını 217 idi sanırsam. Bu da çöpe gitti. Kokusu iğrenç olmuş. Bir kere kullandım sanırım. Çok da sevmedim.

-Flormar Terracota Allık #41-Bunun da kokusu değişmişti ve taşlaşmış kısımları vardı. Kendisi çöpte.

Ürün bitirmek insanı hafifletiyor gerçekten. Dolaplar boşalıyor. Yenilere yer açılıyor.

Sevgiler :))


2 Mayıs 2012 Çarşamba

Bioderma Photoderm Max Ultra Fluide SPF 50+

Herkese merhaba,

Havalar ısındığına göre artık güneş koruyucu sezonu açılmış demektir. Hoş benim gibi hiperpigmentasyona meyilli kar tanesi beyazlığında insanlar için yaz kış her daim sezon.

Bugün yeni aldığım ve bir süredir severek kullandığım Bioderma güneş koruyucum hakkında yazacağım.

İçerik;


Paraben ve parfüm içermiyor. Zaten parfümlü güneş koruyucu var mıdır?



Yüksek oranda UVA ve UVB koruması var. Hassas, karma/yağlı, çilli, lekelenmeye müsait ciltler için olduğu söyleniyor. "Ultra hafif ve renksiz dokusu geride yağlı bir tabaka ve beyaz izler bırakmaz" diyor kutusunda.

Evet aşırı akışkan bir yapısı var. Evet beyaz bir iz bırakmıyor. Evet yağlı bir his de oluşturmuyor. Bir güneş koruyucu minimum ne kadar yağlı hissettirir düşünün ondan daha az.Makyaj altında sorun çıkarmıyor. Bende ekstra sivilcelenme yapmadı. 40 ml ve 55 tl civarında fiyatı var.İnternet eczanelerinde kampanyalı fiyatlarına rastlayabilirsiniz. Oldukça memnun kaldım. Tekrar alacağım.





Sevgiler :))