İletişim!!

darkchocolatebrownblog@gmail.com
darkchocolateblog@yahoo.com

31 Mart 2012 Cumartesi

Mim-7 Ölümcül Güzellik Günahı

Bu mim hem youtube hem de bloglarda dönüp duruyor şu aralar ben de yapmak istiyorum :)

1-Hırs : En ucuz ve en pahalı güzellik ürününüz hangisidir?

En ucuz güzellik ürünüm bitki yağlarım en pahalısı ise Nars #6 fırçam.

2-Öfke: Hangi güzellik ürünüyle aşk nefret ilişkiniz var?

MAC Rubenesque paint pot ve dior nude fondoten :)

3-Oburluk: En lezzetli bulduğunuz güzellik ürünü nedir?
Burada direkt tat aranmıyor, göze lezzetli gelenlere de bakılıyor :)
Bu durumda pek tabi ki allıklar :)

4-Tembellik: Hangi güzellik ürünlerini üşengeçlikten kullanmıyorsunuz?
Saç maskeleri

5- Gurur: Hangi güzellik ürünü sizin kendinize daha çok güven duymanızı sağlıyor?
Rimelim :)

6- Tuıtku: Karşı cinste en çekici bulduğunuz özellikler neler?
Dış görünüş bir yere kadar zeka hepsinden önemli.

7- İmreniş: Hangi güzellik ürünlerini hediye olarak almak isterdiniz?
Tabi ki umutsuz aşkım Guerlain Terracota Four Seasons:)



Bu mimi yapmayan kaldı mı bilmiyorum ama yapmayan blogger arkadaşlarımın hepsine gönderiyorum :)

Sevgiler :)




30 Mart 2012 Cuma

Dermalogica Gentle Cream Exfoliant

Herkese merhaba :)

Ben bu peeling hakkında yazmamışım yazdım diye hatırlıyorum :) Madem öyle yine sevdiğim cilt bakımı ürünlerinden biri hakkında yazayım :)

Ben peeling yapmazdım ta ki bu ürünle tanışana kadar. Çünkü peeling yaptığımda hatır hutur yüzümü kazıyormuşum gibi hissederdim.

Bu peeling öyle hatır hutur olanlardan değil. Aksine yumuşacık. Granülsüz. İçinde laktik asit var. Bütün o granüllerin görevini laktik asit yapıyor. Ölü hücreler laktik asitle çözülüyor.

Dermalogica'nın kendi sitesinde şu şekilde açıklanmış :


Tüm cilt durumları, çevresel etkilerden hassaslaşmış ciltler hariç.

Cildi aşındırmayan hidroksi asitli eksfoliasyon bakımı ölü deri hücrelerinin ciltten atılmasına yardımcı olurken pürüzsüz bir cilt yüzeyi sağlar. Suni koku ve renklendirici içermez.


Temiz cilde uygulayıp 10-15 dakika bekliyorsunuz. Yıkadıktan sonra pırıl pırıl temizlenmiş bir cildiniz oluyor.
Aşırı hassas-kuru alerjik ciltlere denemeden uygulamalarını tavsiye etmem fakat tüm cilt tiplerine öneriliyor. Sakınanlar için ürün paraben içeriyor.

Benim cildim de kurumaya meyilli ve kendi çapında hassas :)

Ürün 75 ml fiyatı 135 -140 tl arası diye tahmin ediyorum. Dermalogica ürünleri bir miktar pahalı olabiliyor fakat ben alalı 2 sene olmak üzere hala kullanıyorum. Oldukça uzun süre gidiyor yani.

Tavsiye ederim :)

Sevgiler :)

28 Mart 2012 Çarşamba

Yeniler ve Hassascilt.com alışverişi-2

Herkese merhaba,
cilt bakımı ürünlerim bitmek üzereydi. Bu sebepten daha önce de alışveriş yaptığım hassascilt.com dan biten ve denemek istediğim ürünleri sipariş ettim. Dün verdiğim sipariş bu sabah geldi.

Daha önce de soranlar olmuştu hassascilt.com güvenilir mi diye. Evet kesinlikle güvenilir. Bütün ürünler orjinal. Hiçbir sorunu yok. Hepsi özenle ayrı ayrı paketlenip geliyor.

Neler aldımm?



Resim yansımış :S
Bioderma sensibio benim çoook sevdiğim bir ürün artık bilmeyen yoktur herhalde :) Artık kaçıncıyı aldığımı saymıyorum. 1 alana 1 bedava kampanyası devam ettiği için hemen bitmek üzere olanı stokladım.

Nuxe ballı yüz temizleme jeli-Bu da bitmek üzere. Fakat bu ürünün formülü değişmiş. İlk resim yenisi kendini belli ediyor gerçi :D üzerinde artık kuru ve hassas ciltler için olduğu yazıyor.Artık bu gruba dahilim kuru, kızarmaya meyilli ve hassas cildimle. Bunu ayrıca yorumlayacağım karşılaştırmalı olarak.


Bioderma Photoderm SPF 50+ güneş koruyucu

Bu alışverişimin yanında 100 mllik sensibio yollamışlar hediye olarak. Çok makbule geçti ne yalan söyleyeyim çünkü elimde hep 500 ml var bir yerde kalacağım zaman arıyorum 100lüklerini.

Bir de art deco eyeliner fırçası aldım. Bu markanın fırçalarını merak ediyorum. Bu arada hiç fırça yorumlamamışım ben bir ara fırçalarım hakkında da yazabilirim :)

Şimdilik bu kadar:)
Sevgiler :)

PS: Hassascilt.com dan bahsetmemin tek sebebi verdikleri hizmetten oldukça memnun kalmış olmamdır. Hediye olan haricinde hepsini kendim satın aldım. Toplam da 122 tl gibi bir fiyata almış oldum.Ayrıca belli bir tutarın üzerinde olan siparişlerde kargo ücreti ödemiyorsunuz:)


26 Mart 2012 Pazartesi

Shiseido Eye Moisture Recharge

Herkese merhaba :)
Bu aralar bu göz kreminden çok bahseder oldum en güzeli burada yazmak diye düşünüyorum :)

Shiseido Eye Moisture Recharge benim iki kez aldığım bir göz kremi. Vaad ettiği şey yoğun nem vermek. Nemsizlikle oluşan çizgilenmeyi hafifletmek. Bunu yapıyor mu ? Evet.

Shiseido benim gibi dermokozmetik ürünleri kullanöayı seven birini çeken birkaç kozmetik markadan biri. Aslında bir tek bu göz kremi kullandım cilt bakımı olarak shiseidodan. Yine de bu kremden memnun kaldım. Göz çevremde hep bir kuruluk var ve gerçekten faydasını gördüm.

Yapısı ne jel gibi ne krem gibi. Ne hafif ne ağır. Orta kıvam. Kolay emilmiyor. Biraz zaman alıyor. Makyaj altına uygulamak için ideal değil ne yazık ki. Resimde de görüldüğü gibi tüpte bu sebepten hijyenik bir kullanım sağlıyor. Klasik bir göz kremi olarak 15 ml.

Biraz daha anti-aging bir ürün bakıyorsanız bu ürün beklentinizi çok karşılamayacaktır ama yoğun nemlendirsin başka birşey istemem derseniz denemenizi tavsiye ederim. Sevil fiyatı 138 lira şu anda. Ben kullandığımda daha uygundu niye bu kadar artmış anlamadım :S Bir de tabi madolyonun öbür yüzü var.138 tl edeceğini düşünmüyorum.



Sevgiler :)

25 Mart 2012 Pazar

Denedim-Decleor Serum ve Gece&Gündüz kremi

Herkese merhaba,
bu ayki Lila kutudan çıkan Decleor sample larını denedim. İşte benim yorumlarım :)

Decleor tamamen bitkisel içerikli ürünler üreten bir marka. Bu bitkilerin hem fiziksel hem de aromaterapik etkisinden faydalanmayı amaçlıyor.

Hydra Floral nemlendiricisi-flower nectar moisturizing cream-şöyle bir içeriğe sahip:
Water, Citrus Aurantium Dulcis (Orange) Fruit Water, Mentha Piperita (Peppermint) Leaf Extract, Glycerin, Squalane, Butyrospermum Parkii (Shea Butter), Caprylic/Capric Triglyceride Myreth-3 Myristate, Corylus Avellana (Hazel) Seed Oil, Stearic Acid, Pota

Görüldüğü gibi herhangi bir koruyucu içermiyor. Bitki ekstratları ve çeşitli yağlardan oluşuyor. Bu bitkisel içeriklerin getirdiği kendine has bir kokusu var fakat rahatsız edici değil.


Bu kremin vaad ettikleri; anında etkili nemlendirme, % 53 oranında cildi yeniden yapılandırma ve nemlendirme etkisi, kirlilikten oluşan hasarın % 31 oranında azaltılması. 


Bu saydıklarımdan etkili nemlendirmeyi kesinlikle gördüğümü söyleyebilirim. Şu ara cildim inanılmaz nemsiz çünkü. Ağırlık hissi vermiyor ama çok hafi bir krem de diyemem. Orta kıvamlı. Nemsiz, kurumaya eğilimli ve karma olan cildim kendisini sevdi ama yağlı ciltlerin çok fazla seveceğini düşünmüyorum. Bir de aşırı hassas ciltler bu bitkisel içerikten rahatsız olabilir. Denemeden almamak da fayda var. Ürün orjinali de tüpte satılıyor.


Gece Kremi-neroli essential night balm-ise şöyle bir içeriğe sahip 
Corylus Avellana (Hazel) Seed Oil, Beeswax (Cera Alba), Persea Gratissima (Avocado) Oil, Copernicia Cerifera (Carnauba) Wax , Ocimum Basilicum (Basil) Oil, Citrus Aurantium Amara (Bitter Orange) Neroli Oil, Anthemis Nobilis Flower Oil, Dipteryx Odorata Se


Yukarıda da görüldüğü gibi doğal bir içeriğe sahip. Kremin üzerine %100 doğal olduğu ayrıca belirtilmiş.
Cilde detoks etkisi yapacağını, cilt dokusunu düzelteceğini ve etkili nemlendiriceğini vaad ediyor.

Etkili nemlendiriyor doğru ama bu krem vazelin kıvamında. Oldukça yoğun. İçeriği tamamen yağlardan ve balmumundan oluşuyor.Uygulamadan önce elime bir damla alıp iyice ısıttıktan sonra cildime yedirerek uyguladım. Eğer hassas, yağlı, akneye meyilli cildiniz varsa bu krem size yaramaz görüşündeyim. Hatta kendime de çok uygun olduğunu düşünmüyorum. Bu belli bir yaş üzeri kronik cilt kuruluğu çeken kişiler için uygun olabilir. Ürünün orjinali kavanozda satılıyor. Diğer nemlendiriciye göre daha yoğun bir kokusu var.

Serum'un-Aromessence Neroli Essential Serum-içeriği ise şöyle:
CORYLUS AVELLANA (HAZEL) SEED OIL, CITRUS AURANTIUM AMARA (BITTER ORANGE) OIL, SANTALUM ALBUM (SANDALWOOD) OIL, JUNIPERUS COMMUNIS FRUIT OIL, CITRUS AURANTIUM AMARA (BITTER ORANGE) NEROLI OIL, SALVIA SCLAREA (CLARY) OIL, CARUM PETROSELINUM (PARSLEY) OIL

Serum da aynı şekilde çevresel etkilerin zararından cildi koruyup, etkili nemlendirme, pürüzsüz ve daha aydınlık bir cilt vaad ediyor. Bu serumu çok sevdim. Çünkü şu ara cildimde kuru bölgeler var ve anında nemlendirip cildimi rahatlattı. 1 ml lik şişe bana 3-4 akşam yetti. Orjinal boyunu almayı düşünebilirim. Şimdilik gördüklerim uzun vadede faydalı olacağına inandırdı beni.Fakat yine yağlı, akneye meyilli ve hassas ciltlerin denemeden almaması gerektiğini düşünüyorum.

Bu ürünlerin mutlaka aromaterapik etkisi vardır. İçerdikleri kokular doğal da olsa kokusuz ürünler kullanmaya alışıksanız rahatsız edici olabilir. Aynı şekilde bitkisel içerikli olduklarından hassas ciltler için uygun olmayabilir.

Genel olarak markayı beğendim diyebilirim.

Sevgiler :)

 Gece kremi
 Gündüz kremi







23 Mart 2012 Cuma

Pastel # 16

Bu ojeye bayıldım. Başka birşey diyemiyorum. Gri-Haki bir ojenin içinde mini minicik altın ışıltılar var. Elde haki,yeşil,grimsi,altınımsı ışıldıyor. Çok şık duruyor bence. Hep böyle ışıl ışıl şıkır şıkır ojeler süresim var. Pastel # 16 Chanel Graphite a dupe olarak gösterilebilir. Chanel oje almış ve çok gereksiz bulmuş biriyim. Bir Chanel oje fiyatına neredeyse 30 tane pastel oje alabilecekken ve Pastel bu kadar güzel renkler yapıyorken anlamlı bulmuyorum. Pastel'in ayrıca dbp, formaldehit ve toluen gibi 3 zararlı kimyasalı içermemesi de cabası.Tek kötü tarafı malesef tırnaktan çıkarken uğraştırıyor ama o kadar kusur kadı kızında da olur :) Göz atmanızı tavsiye ederim :)









































21 Mart 2012 Çarşamba

Sigma Fırçalarım ve Gümrükle Kavgam

Herkese merhaba,
sonunda sigma fırçalarıma kavuştum. Fakat bu kavuşmam biraz olaylı oldu. Hatta baya olaylı oldu diyebilirim. Forumda da baya bir ağlamıştım nerede kaldı niye haber alamıyorum diye.

Olayı başından ibret-i alem olsun diye anlatıyorum.
Birincisi fırçaları sipariş verdikten hemen ertesi gün kargolandı.1 hafta içinde de gümrüğe girdi. Fakat 2 haftadır gümrükten çıkmadı. Gümrüğün telefonunu aradığımda buradan gelip almanız lazım dediler.

Bugün-yine başka bir devlet dairesinde işim olduğu için-aradan gümrük olayını da çıkarmak istedim ve gittim.

Gümrük dediğimiz yer Topkapı-Davutpaşa'daki PTT Posta İşleme Merkezi. Size tavsiyem eğer arabayla gitmeyecekseniz taksiyle gidin ve kapıda bekletin çünkü çok sevimli bir yer değil başka bir araç bulmak için. Hatta mümkünse yanınızda biri olsun.

İkincisi başka birine işlem yaptıramıyorsunuz sizin adınıza gelen şey ile sizin ilgilenmeniz gerekiyor. Başka birinin yapması için noterden vekalet almanız lazımmış.

Her türlü vergiyi kaçırmak için yer arayan ve güzelce kendini muaf hale getiren birçok kişi varken eğer sizin kargonuz 75 euronun üzerindeyse vergi ödüyorsunuz. Önceden 150 imiş ama daha da düşürüp 75 yapmışlar. Ayrıca sizin 75 eurou hangi kurdan hesapladığınızla, kargonuzun gümrüğe gelip işleme tabi olduğu kur farklı olabilir. Dolayısıyla paketiniz 1-2 liradan bile takılabilir.

Bu takip meselesinde yine forumlarda-kozmetik değil gümrük forumları- gördüğüm kadarıyla bazen 75 euronun üzerinde her nasılsa takılmadan geçen kargolarda mevcut.

Gümrük çalışanları da hallerinden nefret ediyorlar. Badem bıyıklı bir adamla -O kadar sinirliyim ki bu tabiri kullanacağım- ciddi anlamda kavga ettik. Çünkü sürekli bana sen sen sen diye hitap ediyordu. En son bana sen diyemezsiniz siz diye hitap etmenizi bekliyorum dediğimde bana saygısızlık yapma dedi. Ödeyeceksin tabi dedi. Diyorum tamam ödeyeceğim verin gideyim diyorum anlamıyor.

Benim önümde işlem yaptıran 60 yaşlarında bir karı koca çift vardı. Yurtdışından bebek kıyafeti birkaç paket bisküvi çikolata falan göndermişler. Nereden mi biliyorum? Gözümün önünde koliyi döktüler. Bu insanlar taaa Tuzla'dan kalkıp Topkapı'ya gelmişler ve 150 tl ödediler o paketi alabilmek için.

Verginizi ödedikten sonra bir de makbuzunuzu almak için de 2 tl ödüyorsunuz. Sonra paketinizi veriyorlar.

Sonuç:




Fırçalar çok güzel. Soldan 3 tanesi hd serisinden ve gerçekten çok yumuşaklar. Burada MAC den alsam bu kadar fırçayı daha pahalı tutacaktı. Fakat bu kadar sıkıntıya değer miydi? Hayır. Çünkü çok uğraştım. Benimle beraber sipariş veren arkadaşlarım da vardı. İş adresime gelecekti ama işimi değiştirdiğim ve önümüzdeki haftadan itibaren orada olmayacağım için baya bir tedirgindim. Düşünün fırça siparişi verdim, üzerine istifa ettim ve ihbar süremden bir hafta kalmış ama hala gelemeyen bir kargom var.


Vergi vermek hepimizin görevi. Benim bundan kaçtığım yok. Fakat bu gümrük düzenlemelerini yanlış buluyorum. Birilerininki gayet sorunsuz olurken birileri deliler gibi uğraşıyor. Bunu söylediğim zaman da gidin şikayet edin o zaman dediler.
Çok daha etkili düzenlemeler getirebilir. Artık herşey numarayla vs ile takip edilebiliyor. Kötüye kullanımlar ortaya çok daha rahat çıkarılabilir.
Ben üniversiteyken ve yüksek lisansa yaparken amazondan kitap sipariş ederdim çünkü burada bulamadıklarım olurdu. İyi ki bitirmişim dedim bugün.

Sözün özü: Fırçaları çok beğendim. Mac fırçalarımdan aşağı kalır yanlarını ilk etapta göremedim, göreceğimi de düşünmüyorum yorumları gayet iyi. Almak isterseniz 75 euro sınırına dikkat edip Allah'a emanet etmenizi tavsiye ederim.

Sevgiler :)







19 Mart 2012 Pazartesi

Lila Kutu-Mart Kutusu

Herkese merhaba
Lila kutu biraz geç de olsa ulaştı bana. İçindekiler;



PCO Plasenta göz maskesi
Barielle el&ayak peelingi
Oxyload ozonlu krem-ozonized olive oil
cosmed selülit serumu ve losyonu
Decleor gece,gündüz kremi ve 1 ml lik serum
Raush mini şampuan
Max Factor mini ruj English Rose

Daha önce de demiştim beklentileri çok yüksek olan biri değilim ama özensiz yapılan bişi gördüğümde sinirleniyorum.

Serumun üzerinde iki tarih var biri
10/09 diğeri 10/11 üretim ve son kullanma tarihi olarak düşündüm. Mail atıp sorduğumdaysa 10/11 tarihinde üretildiğini söylediler. Nedense bu serumu kullanmak içime sinmedi. Çünkü emin olamıyorum. Doğru bile olsa daha önceki kutulardan birinde 2 ay kullanım ömrü olan maskelerden gelmişti onu da içime sinip kullanmamıştım.

Bir de Max Factor ruj hariç kullanılabilir gibi duruyor diğerleri. Ruj benim ten rengime gidecek bir renk değil oldukça da sedefli geldi bana. Fakat yumuşak bir yapısı var.

Denedikçe yorumlarımı yazacağım.

Sevgiler :))

Bakım Mim'i

Sevgili Pınar Beni mimlemiş :)
Gelsin bakalım benim bakım mimimin cevapları :)

A


  • 1. Saç bakımı için ne yaparsın? Ne kullanirsin?



  • Blogumun eski yazılarını okuduysanız benim saç bakımıyla aramın pek olmadığını görmüşsünüzdür. Saç bakımı için sadece şampuan ve sıvı sprey saç kremlerinden kullanırım ara sıra. Kendi haline bırakırım saçlarımı. Yaz-kış kurutmam. Arada bir fön çektiririm ama çoook nadir 3-4 ayda bir belki bir kere eğer özel bir durum yoksa. Hatta taramama bile gerek kalmıyor dolaşmadığı için. Gür, kalın telli, normal saçlarım var.
    2. Yüz ve Cilt bakımı için ne yaparsın? 
    Saçlarım ne kadar sorunsuzsa cildim ayrı bir esirikli. Hemen kızar küser kızarır bozarır. Kış aylarından nefret eder pul pul kurur ama t bölgesi çılgın gibi yağlanır. t bölgemin normal kalıp yanaklarımın yağlandığı da oldu abartmıyorum.Yazın hepten bir yağlanası tutar. Ayrıca akneye meyillidir kendisi ve kuru yerlerinde daha çok çıkar.Bunca senedir dilini ancak anlayabiliyorum.  Makyajımı temizlemeden hiçbir zaman yatmadım. Uykusuzluktan ölsem yine çıkarırım o makyajı.Bu iş için genellikle Bioderma Sensibio H20 kullanıyorum. Arada da Nuxe 3 güllü temizleme sütü. Makyajımı çıkardıktan sonra her zaman cildimi ikinci bir kez daha temizlerim yüz yıkama jeliyle. Şu aralar favorim olan Nuxe Ballı yüz yıkama jeli. Tonik falan kullanmayı çok sevmiyorum. Kür şeklinde serum uygulayabiliyorum nemlendirici yerine. Yoksa doğrudan nemlendirici ve göz kremine geçiyorum. Şu ara nemlendirici olarak Hametan ya da Bepanthen, ya da Sebamed Acne Gel-yazısı yakında gelecek :))- kullanıyorum. Göz kremi olarak ise şu ara avon ve La Roche Posay Hydraphase arasında dönüşümlü bir durum söz konusu.Sabahları yüzümü jelle yıkamam sadece su.
    3. Dudak bakımı için neler kullanırsın?

    Arada Lypsyl lip balm-hala yazısını yazacağım inşallah :)), shea yağıyes to carrots lip balm kullanıyorum.
    4. El ve ayak bakımı için ne kullanırsın? 

     Kendi manikürümü kendim yapıyorum bunun için yine inşallah yakında yazısını yazacağım bir peelingim  ve Sally Hansen cuticle remover var. Onun haricinde L'occitane el kremiLush Lemony Flutter ve vazelin en çok kullandıklarım.

    5. En son kişisel bakım ürünü olarak neler aldın? 


    Yakın zamanda hatırladığım Lush Honey I washed the Kids sabun.




    Ben de bu mimi dofaya ve dortdortlukblog'a gönderiyorum :))


    Sevgiler :))

    18 Mart 2012 Pazar

    Kırmızı olsun 3 kuruş fazla olsun:) Mac Russian Red

    Herkese merhaba,

    Geçen gün forumda-itsbeauty.com- Russian Red'in konusu geçmişti. Ne zamandır yazacağım diye düşünüyorum ama fotoğraflarını çekemiyordum.

    Neyseki elimden geldiğince fotoğraflayabildim ve işte yazısıı :)

    Russian Red Mac'in mat serisine ait rujlardan. Tam bir kırmızı. Hafif mavi alttonlu, klasik, Marilyn Monroe kırmızısı. (Mavi alt tonlu rujlar dişleri daha beyaz gösteriyor bu arada) Çekmecemde olduğunu düşününce bile mutlu ediyor :) Her ne kadar canlı bir kırmızı olsa da öyle cırtlak bağıran bir ton değil. Her yaştan herkese uyabileceğini düşündüğüm gece de gündüz de kullanılabilecek bir kırmızı.

    Dudakları mı kurutuyor mu derseniz cevabım kesinlikle hayır. Fakat bunun için ruju sürmeden önce oldukça yoğun bir tabak halinde lip balm sürüp bekliyorum sonrasında fazlasını alıp ruju uyguluyorum. Gün içinde beni rahatsız etmiyor. Kalıcılığı gerçekten çok iyi. Dudak kalemiyle uygulamak isterseniz MAC Brick bu ruja gidebilecek bir kalem.

    Uygularken fırçayla iyice yedirerek bir kat uyguluyorum. Sonrasında peçeteye fazlasını alıp bir kat daha uyguluyorum ve hazırr. Eğer vaktim varsa dudak kalemini tüm dudağa hafifçe uygulayıp iki kat uyguluyorum. Böyle olunca daha kalıcı oluyor.

    Kırmızı ruj klasik nudelardan, pembelerden daha fazla emek istiyor sürerken ama Russian Red bu kadar uğraşın hakkını veriyor. 20 seneden fazladır piyasada. Kendisi Madonna'nın Blonde Ambition Tour turnesi boyunca uyguladığı yegane ruj aynı zamanda.
    Kesinlikle tavsiye ederim. Fiyatı 43 tl.










    16 Mart 2012 Cuma

    Mini Çekilişimin Kazananııııı

    Herkese merhaba,
    Yaptığım mini mini çekilişimin kazananııı Parisien!!!!.

    Katılımlarınız için hepinize çook teşekkür ederim. Bütün katılımları tek tek kontrol ettim excele yazdım. Aşağıda görebilirsiniz.

    Yakında bir çekiliş daha planlıyorum :)

    Sevgiler :)




    14 Mart 2012 Çarşamba

    YSL Rouge Volupte #2

    Herkese merhaba :)

    Bu rujla aşk-nefret ilişkimiz var. Rengine bayılıyorum. Güzel pembe-kahve tonlarında bir nude. Kahveliği daha ağır basıyor. Birçok makyaja uyuyor.
    Yumuşaklığına bayılıyorum. Fakat sürüldükten sonra dudağımı kurutuyor. Hem de baya bir kurutuyor. Dudak çizgilerine doluyor. Hatta dudak çizgilerine dolmaktan öte bu ruj kendi kendine çizgiler oluşturuyor dudakta. O kadar kırışık dudaklarım yok biliyorum.

    Dediğim gibi çok yumuşak sürümü kolaylaştırıyor. Tek seferde çok opak bir görüntü elde edebiliyorsunuz. Çünkü çok kalın bir yapısı. Hatta dudağınıza azıcık sürüp elinizle dağıtsanız tüm dudağınıza yeter.

    Bu ruju bir daha almayı düşünmüyorum. Rengi çok güzel ama çok rahat kullanamıyorum. Fiyatı da 70 tl civarı olması lazım. Burada bahsettiğim Rouge pur Couture serisini çok seviyorum ve rouge volupte a tercih ederim.









    Sevgiler :D

    12 Mart 2012 Pazartesi

    Bir başka hikayem-zayıflamak

    Herkese merhaba,

    kısa bir haftasonu tatili sonrası geri döndüm. Minik yeğenimi-kendisi 2 aylık bir bıdık- sevdim geldim :)

    Bugün yine kendi hikayelerimden birini anlatacağım daha önce lazerle göz ameliyatımı ve rapunzel saçlarımdan nasıl vazgeçip kısa saçlı biri olduğumu anlatmıştım.

    (Burada tamamen kendi yaşadıklarımı ve düşüncelerimi yazacağım)

    Başlıktan bilinçli bir zayıflama gibi anlaşılıyor ama öyle değil. Bu zayıflamaya, 0 bedene farklı bir bakış..

    Ben hiçbir zaman kilolu olmadım. Bebekken de değilmişim. Kendimi hatırladığım zamandan bu yana kadar da kilo problemi yaşamadım. Rejim yaptığımı bilmem. Rejime gireceğim çok yedim diye gezinirim ama hiç yapmadım.

    2010 senesinde ilk işimden ayrıldım. Ciddi stres yaşıyordum. İstifa etmeye karar vermiştim ama o cesareti toplayıp bırakmam ve o arada başka bir iş bulmam yaklaşık 3-4 ayımı aldı.

    Başta da kilo problemi yaşamadım hiç ama hep sağlıklı bir görüntüm vardı. Yanaklarım içe göçmemişti, gözlerim bayat balık gibi bakmıyordu, saçlarım dökülmedi, cildim kırışıp buruşmadı, kemiklerim sayılmadı.
    2010 yazına kadar. O 3-4 aylık dönemde bütün bunları yaşadım. 40lı rakamları gördüm tartıda. Sırtımdaki bütün omurları görebiliyordum. Bütün herşeyim bol geliyordu öyle bir zayıflık. Tabi bir de o kadar sinir strese reflü olmuştum. Gittiğim doktor bu kadar genç yaşta ne yaptın da becerdin bunu dedi.

    Bu satırları okuyan ve kilo problemi yaşayanlar varsa söylüyorum : HİÇ İYİ BİRŞEY DEĞİL. Israrla ısrarla anlatıyorum herkese her önüme gelene.

    Bütün kemiklerinizin tek tek sayıldığı, kadın gibi değil de çocuk gibi bir görüntü güzel birşey değil. Benim sağlıklı kilom 52-54 aralığında olmalı.Kendimi biliyorum çünkü.

    Sağlıklı kiloma dönmeyi kafama koymuştum. Cildim ve saçlarım falan da sapıtmıştı.

    Neler yaptım?
    Her zaman yediğimden daha fazla yedim. Genelde sağlıklı beslenen biriyim. Canımın çektiği herşeyden yerim ama aşırı yağlı, tuzlu şekerli yiyeceklerden genelde uzak duran biriyim. Düzenli ve sık yerim. Şu yaşımda kadar bir tek gün bile kahvaltıyı atlamadım. Tek zaafım o zamanlar kolaydı onu da bıraktım şimdi. Bu arada yukarıda saydıklarımın tamamı stresten kilo kaybı. Herhangi bir az yeme-reflüden dolayı midem biraz hassastı onun etkisiyle belki bir tık daha dikkat ediyordum-söz konusu değildi.Protein ağırlıklı beslendim. En önemlisi spor yaptım.

    O dönemde hem kafamı dağıtmak hem de spor yapıp vücut ağırlığımı artırmak için pilates yapmaya başladım. Aslında daha önce grup olarak ders almıştım fakat bu sefer özel hocayla çalışmaya başladım. 3 ay kadar özel hocayla devam ettim. İnanılmaz iyi geldi. Bunu kelimelerle tarif etmem mümkün değil. Yüzüme kan can geldi resmen. Yavaş yavaş kilo almaya başladım.

    Burada bir noktayı belirtmek istiyorum. Aldığım kiloyu yağ olarak değil kas olarak almaktı niyetim. Aradaki ayrımı ise şöyle açıklayabilirim. 1 kiloyu kas olarak aldığınızda vücudunuza yumruğunuz kadar birkütle eklemiş oluyorsunuz. Bu kütle kasılı  bir durumda bile çalıştığı için otomatik olarak metabolimanız daha hızlı çalışmak durumunda kalıyor. Ayrıcı kasılı durduğu için sıkı bir şekli var. Yağ olarak aldığınızda ise 1 kiloyu bir kucak olarak düşünebilirsiniz. Bu da daha yayvan ve dağınık olarak vücudunuza yerleşecek.

    Bel ve sırtımda oluşan ağrılara pozitif etkisinin yanı sıra sabahları uyanırken yataktan sürünmeden kalkmamı sağlıyor. Daha enerjik ve neşeli oluyorsunuz.

    Bir süre yeni iş vs dolayısıyla ara verdim. Bu arada ben hareketli bir insanım çoğunlukla merdiven kullanırım, bol bol yürürüm. Hoplarım, zıplarım. Hareket etmeden durmuyorum yani :)

    Sonunda sağlıklı kiloma döndüm mü? Eveeeettttt!!! Şu an 53-54 arasında gidip geliyorum buna çoğu kimse inanmıyor. 34-36 beden giyiyorum. Daha önce de dediğim gibi vücudunuzda kas ağırlığınızı arttırdığınızda hem fit bir duruşunuz oluyor ve olduğunuzdan daha zayıf duruyorsunuz, çok daha önemlisi güçlü ve sağlıklı oluyorsunuz.

    Şu anda pilates yapmaya devam ediyorum. Haftada 5-6 gün yaklaşık 45 dk.Hem grup dersi, hem özel ders almış biri olarak şu an evde videolardan ve dvdlerden yararlanarak yapmanın bu ikisinden çok da farkı olmadığını düşünüyorum. Tabiki spor hocasıyla yapmak bazen motivasyonu arttırmak için çok daha etkili olabiliyor ya da daha zorlayıcı hareketler deneyebiliyorsunuz. Fakat olmasa da sorun değil. Düzenli yapıldığında sonuçlarını çok çok kısa sürede göreceksiniz. Vücudunuz güçlendiğini görüyorsunuz resmen. Benim videolarını severek takip ettiğim blogilates.com. Casey hem çok şeker hem de inanılmaz motive edici. Her seviyeye göre anlatımı var.

    Son olarak:

    Zayıf olmak=Sağlıklı olmak demek değil. Asla değil. Hatta aşırı zayıflık çirkin birşey. Marilyn Monroe zayıf değildi. Ya da eski türk filmlerindeki Gülşen Bubikoğlu'na, Türkan Şoray'a, Fatma Girik'e bakın. Hepsi sağlıklı, canlı ve çok güzel kadınlardı. Eğer çok zayıfsanız ya da kilo problemi yaşıyorsanız mümkün mertebe doktora gitmenizi tavsiye ederim. Sağlıklı beslenin. Hareketsiz kalmayın. Bu disiplini hayatınıza soktuğunuzda herşey halloluyor zaten. Yiyip yiyip kilo almayanların çoğu bu hareketli gruba dahil. Bol bol su için. Neşelenin :D Eksik ya da fazla olan bir iki kilo da gider gelir çok takmayın :D




























    8 Mart 2012 Perşembe

    La Roche Posay Anthelios SPF 50 Fluid Extreme

    Herkese merhaba,
    bahar geldi yaz da kapıda. Yaşasın :D Evet daha mart farkındayım ama en azından günler uzadı, ağaçlarda çiçekler tomurcuklanmaya başladı :) Ben de yine sevdiğim konulardan biri olan güneş koruyuculardan bahsedeyim dedim.  Hoş benim için yaz kış farketmiyor her daim güneş koruyucu kullanıyorum.

    La Roche Posay Anthelios SPF 50 adındaki fluid extreme ismiyle münhasır çook akışkan bir kıvama sahip. La roche posay'in sitesinde bu ürün için şunlar söylenmiş.


    UVB karşıtı (SPF 50+) ve UVA  karşıtı (PPD 38) çok yüksek yüz koruması içeren akışkan krem.

    Minumum kimyasal filtre içeriğine sahiptir. UV ışınlarına karşı çok yüksek ve etkili koruma sağlar. Suya, kuma ve tere karşı dayanıklıdır.

    Belirtiler

    Yoğun güneş ışığına maruz kalan, alerjiye eğilimli, hassas veya güneşe karşı toleranssız normal veya karma cilt.

    Özellikler

    UVA ışınlarına karşı Mexorly SX ve Mexorly XL'e sahip, ışığa dayanıklı, Senna Alata özü ile zenginleştirilmiş filtreleme sistemi içerir. Minimum kimyasal filtre içerikli, parfüm ve paraben içermeyen formülasyona sahiptir. Cildi yağlandırmayan, akışkan dokusu sayesinde normal ve karma ciltler için uygundur.

    Sonuçlar

    Cildi güneş yanıklarından, cilt reaksiyonlarından ve UV ışınlarının neden olduğu hücre hasarlarından korur.



    Ürünün yukarıda yazdığı gibi hem uva hem de uvb koruması var. Daha önce de belirttiim gibi uvb cilt yanıklarına sebep olurken uva ışınları hücre altına inerek foto-yaşlanmaya sebep oluyor Ben kartopundan az daha koyuyum ve korumasından çok çok memnun kaldım.

    Ürün de paraben, parfüm ve renklendiriciler yok. Her güneş koruyucu da olduğu gibi alkol var. Bu kadar akışkan olmasının sebeplerinden biri de 4. sıradaki alkol.

    İçerik olarak şu şekilde 
    AQUA / WATER
    ISODODECANE
    ISONONYL ISONONANOATE
    ALCOHOL DENAT.
    DICAPRYLYL CARBONATE
    CYCLOHEXASILOXANE
    OCTOCRYLENE
    TITANIUM DIOXIDE
    ISOCETYL STEARATE
    GLYCERIN
    BUTYL METHOXYDIBENZOYLMETHANE
    STYRENE/ACRYLATES COPOLYMER
    PEG-30 DIPOLYHYDROXYSTEARATE
    BIS-ETHYLHEXYLOXYPHENOL METHOXYPHENYL TRIAZINE
    POLYMETHYLSILSESQUIOXANE
    SILICA
    CAPRYLYL GLYCOL
    CASSIA ALATA LEAF EXTRACT
    DISODIUM EDTA
    DISTEARDIMONIUM HECTORITE
    DODECENE
    DROMETRIZOLE TRISILOXANE
    ETHYLHEXYL TRIAZONE
    ISOPROPYL LAUROYL SARCOSINATE
    ISOSTEARYL ALCOHOL
    LAURYL PEG/PPG-18/18 METHICONE
    MALTODEXTRIN
    PEG-8 LAURATE
    PHENOXYETHANOL
    POLOXAMER 407
    POLY C10-30 ALKYL ACRYLATE
    PROPYLENE CARBONATE
    TEREPHTHALYLIDENE DICAMPHOR SULFONIC ACID
    TOCOPHEROL
    TRIETHANOLAMINE


    Normal ve karma ciltlere uygun mudur? Evet. Benim cildim yazın yağlıya dönük karma ve çok memnun kaldım. Ciltte hafif beyazımsı bir tabaka bıraksa da kısa sürede kayboluyor. Çoğunlukla nemlendirici uygulamadan üzerine makyajımı yapabiliyorum. Akneye de sebep olmadığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Aşırı parlamaya sebep olmuyor. Yazın her güneş koruyucunun olduğundan daha bile az belki de.

    Bu koruyucudan iki ya da üç tane kullandım. Yine alırım. 50 ml 50 tl gibi bir fiyatı var. Hem uva ve uvb koruması içeren hem de cildimi üzmeyen bir koruyucu için bence uygun fiyatlı.

    Sevgiler :))

    Yarın mersine gidiyorum:) Birkaç gün yazamasam da dönüşüm muhteşem olacak :D
























    6 Mart 2012 Salı

    Neutrogena SPF 20 Lip Balm

    Herkese merhaba,

    Neutrogena Lip Balmı geçen yaz kullanmaya başladım. Başlıktan da anlaşılacağı üzere bunun sebebi güneş koruması içermesi.
     Bu lip balm kokulu. şekerli vanilyamsı bir kokusu var. Benim için biraz baskın bir koku olsa da alıştım. Güneş koruması özellikle yazın güneş altında sapıtan dudaklar için ideal. Ortalamanın üzerinde bir nemlendirmesi var. Fakat çok çatlamış dudaklara iyi gelmeyecektir.

    Hoşuma gitmeyen bir diğer tarafı paraffin içeriyor. Şimdi tamam ruj falan da sürüyoruz ama lip balmların petrol içermemesini tercih ediyorum yine de. Fiyatı da 8 tl civarında.



    Bir daha alır mıyım? Alabilirim. Yine de yes to carrots lip balmı tercih ederim.

    Sevgiler :))

    4 Mart 2012 Pazar

    Pastel #119

    Merhaba,

    Daha önce de belirttiğim gibi en sevdiğim renk kırmızı. Kırmızı olsun 3 kuruş fazla olsun :D

    Rengarenk ojeler eğlenceli olsa da yine de hiçbirimiz klasiklerden vazgeçemeyiz herhalde. Bu oje de klasik güzel bir kırmızı. Bordoya dönük. Bordoluğu veren de içindeki bir tık kahvelik. Burada bahsettiğim OPI Quarter of a Cent Cherry den bir tık daha bordo. Çok benziyorlar. Pastel ojeleri karıştırırken rastlarsanız bir göz atmanızı tavsiye ederim. Bilmeyenler için Pastel ojeler 3 zararlı kimyasalı içermiyor. Fiyatları 2-3 tl arasında.

    Sevgiler :))




    Çekilişş !!!

    Beauty Gore the Ladylicious harika hediyeler veriyor :)) Katılmak için tık tık

    3 Mart 2012 Cumartesi

    Clinique Super City Block Spf 40

    Herkese merhaba,
    Şubat favorilerimi yazınca sevgili Kozmetik Deneyimleri Clinique Super City Block güneş koruyucunu yorumlamamı istedi. Hemen gelsin :)

    Öncelikle içerik:


    zinc oxide 8.8%, octinoxate 7.5%, titanium dioxide 6.6%, octisalate 2% Other ingredients: water (aqua purificata) purified, trioctyldodecyl citrate, butylene glycol, dimethicone, octyldodecyl neopentanoate, steareth-2, silica, aluminum stearate, angelica acutiloba (japanese angelica) root extract, zizyphus jujuba fruit extract, rosa roxburghii fruit extract, citrus unshiu peel extract, porphyra yezoensis (algae) extract, paeonia suffruticosa (peony) root extract, gardenia florida extract, carthamus tinctorius (safflower) flower extract, glycyrrhiza glabra (licorice) root extract, paeonia albiflora (peony) root extract, poria cocos sclerotium extract, saccharomyces lysate extract, cucumis sativus (cucumber) fruit extract, betula alba (birch) bark extract, hordeum vulgare (barley) extract, rosmarinus officinalis (rosemary) leaf extract, helianthus annuus (sunflower) seedcake, gentiana lutea (gentian) root extract, yeast extract (faex), sodium rna, magnesium ascorbyl 
    phosphate, dipotassium glycyrrhizate, tocopheryl acetate, pantethine, glycerin, glucose, squalane, polyglyceryl-6 polyricinoleate, tricaprylin, propylene glycol dicaprate, chamomilla recutita (matricaria), hexylene glycol, peg/ppg-18/18 dimethicone, caprylyl glycol, barium sulfate, polyethylene, xanthan gum, magnesium aluminum silicate, lecithin, ceteth-2, peg-40 stearate, sodium stearate, steareth-20, sorbitan tristearate, isopropyl titanium triisostearate, citric acid, disodium edta, bht, phenoxyethanol, mica, iron oxides (ci 77491, ci 77492, ci 77499), titanium dioxide (ci77891) 


    hem çinko oksit hem de titanyum dioksit içeriyor. Bu sebeple hem uva hem uvb korumasu var. Yağsız. Paraben içermiyor. Çeşitli bitki ekstrelerinin dışında e vitamini, gliserin, skualen (squalene) gibi cilt için faydalı içerikler de mevcut.  Dolayısıyla güneşten korumak dışında cilde antioksidan etki de sağlamayı vaad ediyor.

    Ürün ayrıca renkli. Fakat bir renkli nemlendirici performansı yok. Sadece cilt tonunu hafifçe eşitliyor. Makyajın altında da gayet uslu :)

    Fakat ne kadar yağsız olsa da parlama yapıyor. Her güneş koruyucusu yapıyor ama genelde gün sonuna doğru parlama hissediyorum. Bununla öğleden sonra başlıyor yağlanma. Altına ekstradan nemlendirici kullanmam gerekmiyor ki şu ara kış mevsimi dolayısıyla kupkuru olan yanaklarıma rağmen. Bir de cildim bu koruyucuya alışana kadar bir iki ekstra sivilce çıkardı. Sonra duruldu.

    Kış-bahar mevsiminde bunu bir daha alırım. Çünkü fiyatı bir güneş koruyucusuna göre uygun. 58 tl-40 ml. Ciltte beyaz bir tabaka bırakmıyor. Koruması güzel. Nemlendiriyor. Fakat yaz için Kiehl's Ultra Light Daily UV Defense alacağım.







    Son fotoğrafta elimden geldiğince dağıtılmış halini göstermeye çalıştım. Fakat başta da dediğim gibi çok çok hafif bir renk düzenlemesi sağlıyor o kadar. 

    Sevgiler :))


    1 Mart 2012 Perşembe

    Şubat Ayı Favorileri

    Herkese merhaba,
    Çok uzun zamandır favorilerimi yazmamışım. Bu ay yazmak istedim. Aslında çoğu daha önce blogda bahsettiğim ürünler ama şööyle toplu bir çekim yapayım istedim :)



    TheBalm Nude'tude burada
    Chanel Rouge Coco Rouge Noir burada
    Dior Healthe Matte Bronzer burada
    MAC By Candlelight MSF yakında burada :)
    Bourjois Volumizer rimel yakında burada :)



    Sebamed Roll on burada
    Hametan burada
    La Roche Posay Hydraphase riche nemlendirici burada
    La Roche Posay Hydraphase göz kremi burada
    Garnier göz roll-on u burada
    Clinique super city block spf 40 yakında burada :)
    Lypsyl lip balm yakında burada :)
    Bath&Body Works Sweet Pea body lotion



     Bobbi Brown Caviar Ink eyeliner burada
    Dior Nude Sculpting Powder burada
    MAC Teddy göz kalemi burada
    Maybelline Color Sensational #415 Coral Blush Gloss burada
    Guerlain Kiss Kiss Gloss #847 yakında burada :)
    Bir de Bobbi Brown Concealer ve Corrector var ama onları unutmuşum çekmeyi (utangaç/mahçup smiley :)) Yakında detaylı bir yazı yazacağım concealer/corrector ikilisi hakkında:)


    Bu ay en çok bunlara elim gitti :) Bakalım Mart ayının favorileri ne olacak :)
    Sevgiler :))