İletişim!!

darkchocolatebrownblog@gmail.com
darkchocolateblog@yahoo.com

26 Haziran 2012 Salı

Güzellik nedir ve Kadın Kadının Kurdudur Yazısı

Herkese merhaba,

Sinirliyim ve burası da sinirimi paylaşmak için ideal bir zemin diye düşünüyorum. Çok uzun yazmamaya çalışacağım ama nereye gider bilmiyorum. Fakat birçok kişinin benimle aynı duyguları paylaşacağını biliyorum.

Hergün gazeteyi açtığımda bir kadının selülitli görüntülerini görmekten çok sıkıldım. Her yaz aynı şey. Kimin selüliti var kimin yok. Bir de neydi ne oldu fotoğrafları falan oluyor internet gazetelerinde.

Bu nedir ya? Bir kadının selülitinin haber olması nasıl bir mantıktır. Bu kadın doğum yapmış olabilir. Sıkıntılı günler geçirdiği için kendine bakamamış olabilir. Depresyon geçirdiği için yeme düzeni bozulmuş kilo vermiş/almış olabilir ve dolayısıyla yağ dengesi bozulmuş olabilir. Bunu çarşaf çarşaf ortada bir hata varmış gibi ifşa etmek de gazetecilik değildir. Yukarıdakilerin hiçbirini geçirmemiş olsanız da sırf östrojen hormonunu fazla salgıladığınız için selülitiniz olabilir.

Gazeteciliği geçtim bunu kadınlar zaten kendi aralarında yapıyorlar birbirlerine.

Bir süredir cildim aşırı derecede sivilcelendiği için-ki birkaç yazı öncesinde paylaşmıştım bu durumu-ten makyajı yapmıyorum. Şu günlerde çok şükür ki geçmeye başladı. Makyaj yapmamanın faydasını da gördüğümü düşünüyorum. Sevgili kuaförüm çığlıklar içinde sen yüzüne birşey kullanıyor musun dedi. Not olarak belirteyim şu an yüzümde 1 aktif sivilce ve minik lekeler var. Abartılı bir durum söz konusu değil yani. Makyaj yapsam kimsenin ruhu duymaz. Böyle birşey sorulacaksa bile usturuplu sorulur. Dayanamamış anneme de sormuş Neslihan'a ne oldu diye. Annem de şaşırmış kadın ne olmuş ki demiş.


Bundan yaklaşık bir ay kadar önce şirketimize bir makyaj eğitmeni (!) geldi. Hepimizin yüzlerini inceledi. Hepimize sağolsun bir kulp buldu. Kendisi en güzel yüzün oval yüz en güzel gözün badem göz olduğunu söyledi. Pardon? Kime göre? Böyle bir kalıp mı var? Bu arada betwinus dan Gizem ve benim gözlerimizi düşük göz olarak sınıflandırdı. Sınıfta kaldık yani :)

Bir de olumsuz yorumlar var tabi. Bana da geldi. Hatta Chanel oje ile ilgiliydi. Bir ojeye o kadar para verdiğim için aptal olduğumu söylüyordu arkadaşımız.Sanane. Senin cebinden çıkmadı değil mi? Ben o parayı kazanmak için kaç sene okudum, kaç senedir çalışıyorum, çalışırken nelerle uğraşıyorum bilmiyorsan böyle bir yorum yapamazsın. Ayrıca madem beğenmiyorsun ve saçma buluyorsun o zaman burayı okumazsın olur biter. Bugün yine başka bir blogda bir oje postu altına yapılmış bir yorum vardı: Tırnakların çok kötü nolur sürme. Bu nedir? Sanane sürer ya da sürmez. Kimseyi ilgilendirmez değil mi? Sen yunan tanrıçası olduğundan eminim muhteşem duruyordur herşey.


Eğer bir kişiye bakıp ondaki eksileri görmeye başlıyorsanız maalesef özgüveniniz eksiktir. Ne kadar güzel olursanız olun içiniz kaynadıkça bu suratınıza vuruyor maalesef. Gölgeyle dolaşıyorsunuz farkında değilsiniz. Kötü bakıyorsunuz etrafa. Ve evet kendinizi beğendirmeye çalıştığınız erkekler de bir süre sonra yemiyor bunları. 


Hiçbirimiz mükemmel değiliz. Eksiklerimiz var. Güzel taraflarımız var. Ben kendimde de diğer insanlarda da güzel olan tarafları görmeyi seçtim.Çünkü güzellik dediğimiz şeyin temelinde bu var. Herkese tavsiye ederim. Üstelik bedava...


Sevgiler,















11 yorum:

  1. ağzına sağlık diyorum insanlara dayatılan bir "güzel" ölçütü var ama kimse kusura bakmasın gerçek hayatta o kadar photoshop olmadan yaşıyoruz...
    herkes birbirinde kusur arar olmuş
    çok ayıp
    ayrıca beğenmediğin blogu siteyi takip etme ne saçma bu millete ona kaç para buna kaç para... aslında bunun altında kompleks yatıyor insanlar aşağılandıkça(kendileri tarafından bile olabilir bu)başkalarına saldırmaya başlıyorlar.

    medya toplum herkes azıtmış küçücük öğrencilerim yemeden içmeden kesildi bu sene diyet yapıyorlarmış
    söyleyecek çok şey var ama kendimiz söylüyoruz kendimiz dinliyoruz yine...

    YanıtlaSil
  2. bende heryerde zayıflamayla ilgili bişeyler duymaktan okadar sıkıldım ki... yeni çağın EN büyük sorunu zayıflamak..her an nasıl daha çok zayıflayabiliriz diye bir çaba var ve hadi var neden bunu sürekli heryerde ve herkesten duymak zorundayız onu anlamıyorum..kapayın çenenizi bişey yemeyin zayıflayın BIKTIM gerçekten...selülit de aynı hesap BİZE NE YAA

    YanıtlaSil
  3. bencede çok haklısın sonuçta insanlar burada kişisel görüşlerini paylaşıyorlarve bu herkesi alakadar etmez.Seni sonuna kadar destekliyorum

    YanıtlaSil
  4. Eleştiri çağımzın hastalığı...İnsanları yermeye bayılıyoruz, sanki bunları söyleyen kişi dört dörtlik.Sanırım insanlar başkalarını eletirince kendini görmüyor, o şekilde rahatlıyor.
    yazdıkların o kadar doğru ki!

    YanıtlaSil
  5. çook güzel yazmışsın canım. blog blog gezip enn ufak ayrıntıları inceliyim bir kusur bulayım çemkireyim, kim neye ne kadar para veriyor nasıl buluyor parayı bunlara kafayı takiyim modunda çok zavallı var :D biz siliyoruz, gülüyoruz geçiyoruz da bunların çevresindekiler napıyor nasıl katlanıyor onlara yazık asıl :((

    YanıtlaSil
  6. Selülit konusu yaz aylarının en bol malzemesi malesef medya sağolsun, ne diyelim..ben şahsen takmıyorum bana ne kimde ne varsa.. bende de var yıllardır hiç de umrumda değil geçmiyor yapacak bişey yok, basen de geçmiyor genetik napayım yani kendimi mi asayım..:D

    Bloglardaki o çok pahalı yazık değil mi şuna ne gerek vardı gibi şeyleri de doğru bulmuyorum sen o parayı evine harcarsın ben kreme..kime ne=)

    YanıtlaSil
  7. ahlaktandır, bir başkasının kusurunu örtmek, dile getirmemek. varlık ile övünmemek. varlığı başkalarının gözüne sokmamak.
    Ne yazık ki artık insanlar içlerinde azaldıkça dışarıya çirkinlikle sıçrıyor.
    Kuaförünün yaşattığına benzer anlar yaşadım ben de.. hakikaten üzüldüm de. ellerine ne geçti bilmiyorum, ama kul hakkı bıraktılar üzerimde..
    herkes kendi kapısının önünü süpürsün de, her yer tertemiz olsun, dimi ya :)

    YanıtlaSil
  8. Ooo sen baya dolmuşsun arada böyle kızınca yaz rahatla valla dediklerine katılıyorum herkesin hayatı kendine benim tek takıntım giyim konusunda bazı insanlar öyle kötü giyiniyor ki inan bazen rahatsız oluyorum.
    Ama güzellik konusu görecelidir mesela bende 1,5 sene önce doğum yaptım selülit yok mu var ama ben 10 kilo fazlamla, selülitlerimle ve doğumdan sonra kalan göbüşümle mutluyum eğer oğlum olmasaydı bu kötü görünen şeylere pozitif bakamayacaktım.
    Tabi sen böylede güzelsin diyen kocacağzımın gazı olmasa sanırım kafayı takabilirdim ama hem oğlum hemde kocam iyi ki varlar kilolarda, selülitlerde gider yeter ki insanın huzuru olsun.

    Bloglarda herşeye maydanoz olanları salla gitsin diyorum isteyen 1 liralık alır tanıtır isteyen 100 liralık kime ne, sana ne, bana ne, herkesin öncelikleri, tutkuları farklıdır ben buna bu kadar para verilir mi derim sende baika bir şeye amann kadına bak buna bu kadar mı vermiş dersin ama zevkler tartışılmaz ki...

    YanıtlaSil
  9. O yorumlar illa ki olacak, troll diyoruz biz onlara ve Amerika'da da Türkiye'de de Uganda'da da (öeh) çıkıyorlar. Özellikle blog okuyucu kitlesi yükseldikçe bu saçmasapan ve sırf olumsuz bir şey söyleme amaçlı yorumlar fazlalaşıyor. Boşver, silmene bile gerek yok, ona katılan kimse olmayacak zaten.

    Güzellik konusunda da katılıyorum sana. Malesef hemcinslerimiz böyle birbirini çekiştirmese hiçbir gazeteci de bunlarla ilgilenmeyecek. Bir erkeğin ne kadar umrundadır ki bir ünlünün bacağındaki 'kusur'. Estetik kavramının bu kadar göreceli olmasına rağmen hala neden herkesi fabrika imalatı bireylere döndürmeye çalışıyorlar hala anlamıyorum. Keşke hepimiz görüntümüzle barışık olsak, başkalarının nasıl göründüğüne ya da ne yaptığına bu kadar burnumuzu sokmasak...

    YanıtlaSil
  10. :)))) Benim de çalıştığım yerde - hatta senelerce oda arkadaşım oldu kendisi- bir BAYAN!!! arkadaş var. Mutlaka ama mutlaka eksiklerimi pat diye milletin yaninda soyler. Gozun akmis, eteğin sökülmüş, düğmen kopmuş vb vb vb. Tamam anladım arkadasi. İçinden gelen herseyi pat diye soyluyor ! içinde tutamiyormus! :))) madem oyle guzel ozelliklerimizi de milletin icinde bagira bagira soyleyiversene yiyorsa :))) Yemez tabi. Boyle yapacakki kendini tatmin edecek. Burdan kendisine diyemediğim birsey soylemek istiyorum SANA NE :)))) Malesef bu insancık gibi yetiştirilmediğim için bana ters geliyor yaaaa. Tamam karşındakine eksiğini söylersin de bunun adabı vardır dimi ? Ama yok o oyleymiş değişemezmiş.
    Size ne elin saçı akmış, kötü olmuş makyajı, yok selüliti varmış, yok benim kalemim akmış. Hadi bundan bahsediyorsan bile üsturuplu bahset beeee :))) Kendi kusurlarına bakmıyorlar haspalar. Elin eksiğinde gözleri...Ne doluymuşum bu konuyla ilgili yaaaa.
    Milletçe bundan kaybediyoruz. Hep bel altı vurmaya çalışıyoruz.
    Benim yorumumda bu olsun ;)

    YanıtlaSil
  11. dün gece yaşadığım bir saçmalığın tam da üzerine cuk oturdu bu yazı..dün 4-5 kız arkadaş birlikte dışarı çıktık birşeyler içtik, saatlerce gevezelik yaptık vs vs derken, tabi içki d eetkisini yavaş yavaş gösterince konu sudan muhabbetlere geldi...herkes diğerlerinin dış görünüşü, etrafına yaydığı enerji gibi şeylerle ilgili görüşünü söyleme başladı, tabi asgari kibarlığı muhafaza ederek yapılması gereken bu iş, bir çok bilmiş arkadaş tarafından kendi komplekslerinin başkalarına saldırarak dışavurumu şovuna dönüştü. bir arkadaşın cilt rengine taktı soluk renksiz vs dedi, birinin aslında sırf biz onu sevdiğimiz için bize güzel göründüğünü, bana ise (sarışın, fazla açık tenli küçük gözlü ve kirpiksiz! olduğum için) klasik güzellik anlaşıyışına uymadığıma, orjinal olduğum için güzel gibi göründüğümü ama aslında birçok kişinin beni güzel bulmayacağını söyledi...hayatımda bu kadar hadsiz bir konuşmaya nadir şahit olmuşumdur, şaşkınlıktan ne diyeceğimizi bilemedik güldük geçtik ve konu kapandı. söz konusu nezaketten nasibini almamış arkadaşsa napayım ben dürüstüm diye zırvalamaya devam ediyordu..ve gerçek şuydu ki kendisinin o masadaki herkesten daha "az güzel" bir görünümü vardı, meğersem sebebi içinin dışına vurmasıymış bunu da dün anlamış olduk.

    YanıtlaSil